Düşünüyorum da neden bazen bizler bir girdabın içinde sürekli dolanıp duruyoruz. Neden bizlere iyi gelmeyen şeylerle yaşamaya diretiyoruz kendimizi. Kazancımız ne belki de bunca kayıp varken... Batmak üzere veya batan bir gemideyiz. Gemi suların sığlarına doğru gidiyor ama sırf o gemide yaşadık, anılarımız var ve emek verdik diye gemiyi bırakamıyoruz. Oysa ki gemi battı ve sen içinde batanla birlikte onu bırakman gerektiğinin farkında olarak ayrılmıyorsun ondan. Evet konunun gemiyle ve batmasıyla bir alakası yok. Konu sensin konu benim. Konu bizim vazgeçmediklerimiz, alışkanlıklarımız, kendimizi belki de hiçe sayarak önümüze koyduklarımız ve kaybolduklarımız. Kendimden yola çıkarakta bu yazıda kısaca buna değinmek istiyorum. Çok seviyorum, çok değer veriyorum ve evet çok EMEK verdim. ama sonuç bana iyi gelmiyor ve başka bir sonuç bırakamıyorum. Farkında mısın iki türlüsü de sadece bana zarar veriyor. Acı olan da bu farkında olmak. Bazen farkında olmak olan şeyden daha ...
Herkese merhaba 😀
Bugünkü yazı konusu benim yazmaktan çok keyif alacağım bir konu. Çünkü en sevdiğim şeylerden biri olan çizgi filmi insan duygularıyla ilişkilendirmeye çalıştım. Daha sonra bunun çok uyumlu kavramlar olduğunu yani birbirlerine uyumlu olduğunu gördüğümde neden bunları harmanlayarak bir yazı yazmayayım dedim. O zaman asıl konuya hadi gelin hep beraber giriş yapalım.Bu arada keyifli okumalar!😋
Hepimiz çocukluğumuzda çizgi film izlemişizdir. Ve izlerken eminim ki çok keyif almışızdır. Şahsen ben izlerken kendimi gerçek hayattan alıp adeta oradaymış gibi hissederdim.
Çocukluğumuzda çizgi film izlerken kendimizi hep kaybeder ve odak noktamız izlediğimiz çizgi film olurdu hele birde sevdiğimiz çizgi filmlerse tamam dünya durur bir çocuk için. Şimdi bile baktığımızda aileler küçük çocuklarına çizgi film izleterek televizyon hayatına başlatırlar, çocuklarda bunu zevkle yaparlar.Gözlemlediğim kadarıyla her çocuk etkisinde kaldığı çizgi filmle bütünleşir hareketler olsun bazen konuşma tarzı olsun, giydiği, istediği kıyafetler falan hep etkisinde kaldığı çizgi filme ait olsun ister. Hangimiz böyle büyümedik ki kimimiz Spiderman kimimiz Batman kimileri de Barbie oldu. Büyüdük hala çoğumuzun böyle takıntı ve zaafları var.
Vazgeçmek zor tabi ama kimsede vazgeçeyim demiyor.Çünkü kendinde onu artık bir parça olarak görmüş ve bununla mutluluk duyuyor. Kendi psikolojisine olumlu etkiler kattığını düşünerek, bazen de rahatladığını hissederek bırakamıyor. Çünkü psikolojikmen bu çizgi film karakterleri bilinç altımıza yerleşip orada hayal gücümüz yoluyla canlanıyor. Özellikle küçük çocuklarda bunu görmek daha yüksek olasılıktadır.
Baktığımda aslında psikolojik açıdan iyi hissetmek bir insan için bu konuda çok farklı ama çok güzel de bir şey. Çünkü izlerken o yoğun tempolu hayatından uzaklaşıyor. Ya da çok sıkılmış, monoton hayatı olan insanlar çizgi film izleyerek keyif almaktan mutluluk duyuyorlar. Bence bu çok güzel bir şey.💆♂️💆♀️
Tabi şimdi o eski çizgi filmler pek kalmadı insanı dibine kadar ekrana kilitleyen, hayal kurmasını her şekilde sağlayan,kendinden geçiren çizgi filmlerin bir çoğu rafa kaldırıldı. Hepsini ya da çoğunu ekranda görmek pek olanaklı değil ya telefonlarımızdan açıyoruz ya da bilgisayarlarda izliyoruz. Keşke o günlere geri dönebilsek işte...
Şimdi daha böyle kaliteli ama eskiler kadar ekrana bağlayan o tasarım çizgi filmler yok yenilenen işte İron Man olsun böyle Hulklar falan çıktı tabi bunlarda güzel ama diyorum ya o eski hissi pek veriyor mu biraz tartışılır.
Çizgi filmler hayal gücümüzün, ufkumuzun gelişmesine katkı sağlayan ve yaratıcı düşünmeyi bize fazlasıyla kazandıran şeylerdi. Ben hala gerçek hayattan biraz uzaklaşmak,kendimi onların içinde hissetmek için açıp izliyorum. Ve izlediğimde inanılmaz psikolojik ve ruhsal açından kendimi iyi hissediyorum. Çocuklaşmak istiyorum bazen, o çocukluk psikolojisini yaşamak ve tekrardan o eski zamanları hatırlamak bana kendimi çok iyi hissettiriyor.
Çizgi filmler insanları ki burada çoğu zaman başrol dönem çocukluk dönemidir. Duygulandıran, mutluluk veren, şaşırtan filmler olmuştur.
Özledik sabahları erken kalkıp Tom ve Jeryy'i açmayı ya da Twetty'i izlemeyi veyahut Müfettiş Gadget, Temel Reis'i seyretmeyi. Çünkü bizleri heyecanlandıran, güldüren, hayal kurmayı öğreten şeylerdi onlar. İşte bu şeylerinde psikolojimizi o kadar çok olumlu etkilediğine, bizlere her duyguyu kattığına hepimiz şahit olmuşuzdur. Bu yüzden hep izliyoruz ve sevmeye de devam ediyoruz.
Hala çizgi filmler 7' den 70'e hepimizin ilgi odağı. İzlerken geçmişe götüren ve o heyecanı bizlere yeniden yaşatan filmlerdi.
Bu yazı aslında çizgi filmlerin insanlara kattığı o hafif duyguları ele almanın yanı sıra biraz da özlemle anma yazısı gibi oldu ☺🙁 Ama güzel oldu. Benimde gayet hoşuma giden ve içimde ukte kalan bir konuydu yazarak da biraz olsun kendimi rahatlatmaya çalıştım. İnşallah okurken sizinde duygularınıza tercüman olup o anılarınızı canlandırabilmişimdir.
Yazımı okuduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Bu konudaki yorumlarınızı, düşüncelerinizi belirmek isterseniz yorum kısmına da yazabilirsiniz. Tekrardan başka bir blog yazımda görüşmek üzere !👋
Diğer yazılarımı da okumak isterseniz hemen sayfayı azıcık aşağıya indirerek okuyabilirsiniz ya da üç yatay çizgiye tıklayarak okuyabilirsiniz.😊
Resim kaynakları: Biraz Pinterest biraz ben ;)
By Alihan Alkurt
 |
| Düşsel yolculuk |
Bugünkü yazı konusu benim yazmaktan çok keyif alacağım bir konu. Çünkü en sevdiğim şeylerden biri olan çizgi filmi insan duygularıyla ilişkilendirmeye çalıştım. Daha sonra bunun çok uyumlu kavramlar olduğunu yani birbirlerine uyumlu olduğunu gördüğümde neden bunları harmanlayarak bir yazı yazmayayım dedim. O zaman asıl konuya hadi gelin hep beraber giriş yapalım.Bu arada keyifli okumalar!😋
Hepimiz çocukluğumuzda çizgi film izlemişizdir. Ve izlerken eminim ki çok keyif almışızdır. Şahsen ben izlerken kendimi gerçek hayattan alıp adeta oradaymış gibi hissederdim.
Çocukluğumuzda çizgi film izlerken kendimizi hep kaybeder ve odak noktamız izlediğimiz çizgi film olurdu hele birde sevdiğimiz çizgi filmlerse tamam dünya durur bir çocuk için. Şimdi bile baktığımızda aileler küçük çocuklarına çizgi film izleterek televizyon hayatına başlatırlar, çocuklarda bunu zevkle yaparlar.Gözlemlediğim kadarıyla her çocuk etkisinde kaldığı çizgi filmle bütünleşir hareketler olsun bazen konuşma tarzı olsun, giydiği, istediği kıyafetler falan hep etkisinde kaldığı çizgi filme ait olsun ister. Hangimiz böyle büyümedik ki kimimiz Spiderman kimimiz Batman kimileri de Barbie oldu. Büyüdük hala çoğumuzun böyle takıntı ve zaafları var.
 |
| Tom ve jerry |
Baktığımda aslında psikolojik açıdan iyi hissetmek bir insan için bu konuda çok farklı ama çok güzel de bir şey. Çünkü izlerken o yoğun tempolu hayatından uzaklaşıyor. Ya da çok sıkılmış, monoton hayatı olan insanlar çizgi film izleyerek keyif almaktan mutluluk duyuyorlar. Bence bu çok güzel bir şey.💆♂️💆♀️
Tabi şimdi o eski çizgi filmler pek kalmadı insanı dibine kadar ekrana kilitleyen, hayal kurmasını her şekilde sağlayan,kendinden geçiren çizgi filmlerin bir çoğu rafa kaldırıldı. Hepsini ya da çoğunu ekranda görmek pek olanaklı değil ya telefonlarımızdan açıyoruz ya da bilgisayarlarda izliyoruz. Keşke o günlere geri dönebilsek işte...
Şimdi daha böyle kaliteli ama eskiler kadar ekrana bağlayan o tasarım çizgi filmler yok yenilenen işte İron Man olsun böyle Hulklar falan çıktı tabi bunlarda güzel ama diyorum ya o eski hissi pek veriyor mu biraz tartışılır.
Çizgi filmler hayal gücümüzün, ufkumuzun gelişmesine katkı sağlayan ve yaratıcı düşünmeyi bize fazlasıyla kazandıran şeylerdi. Ben hala gerçek hayattan biraz uzaklaşmak,kendimi onların içinde hissetmek için açıp izliyorum. Ve izlediğimde inanılmaz psikolojik ve ruhsal açından kendimi iyi hissediyorum. Çocuklaşmak istiyorum bazen, o çocukluk psikolojisini yaşamak ve tekrardan o eski zamanları hatırlamak bana kendimi çok iyi hissettiriyor.
Çizgi filmler insanları ki burada çoğu zaman başrol dönem çocukluk dönemidir. Duygulandıran, mutluluk veren, şaşırtan filmler olmuştur.
 |
| Bugs bunny |
Özledik sabahları erken kalkıp Tom ve Jeryy'i açmayı ya da Twetty'i izlemeyi veyahut Müfettiş Gadget, Temel Reis'i seyretmeyi. Çünkü bizleri heyecanlandıran, güldüren, hayal kurmayı öğreten şeylerdi onlar. İşte bu şeylerinde psikolojimizi o kadar çok olumlu etkilediğine, bizlere her duyguyu kattığına hepimiz şahit olmuşuzdur. Bu yüzden hep izliyoruz ve sevmeye de devam ediyoruz.
Hala çizgi filmler 7' den 70'e hepimizin ilgi odağı. İzlerken geçmişe götüren ve o heyecanı bizlere yeniden yaşatan filmlerdi.
Bu yazı aslında çizgi filmlerin insanlara kattığı o hafif duyguları ele almanın yanı sıra biraz da özlemle anma yazısı gibi oldu ☺🙁 Ama güzel oldu. Benimde gayet hoşuma giden ve içimde ukte kalan bir konuydu yazarak da biraz olsun kendimi rahatlatmaya çalıştım. İnşallah okurken sizinde duygularınıza tercüman olup o anılarınızı canlandırabilmişimdir.
Yazımı okuduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Bu konudaki yorumlarınızı, düşüncelerinizi belirmek isterseniz yorum kısmına da yazabilirsiniz. Tekrardan başka bir blog yazımda görüşmek üzere !👋
Diğer yazılarımı da okumak isterseniz hemen sayfayı azıcık aşağıya indirerek okuyabilirsiniz ya da üç yatay çizgiye tıklayarak okuyabilirsiniz.😊
Resim kaynakları: Biraz Pinterest biraz ben ;)
By Alihan Alkurt
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınızı ve isteklerinizi buradan bildirebilirsiniz.