Düşünüyorum da neden bazen bizler bir girdabın içinde sürekli dolanıp duruyoruz. Neden bizlere iyi gelmeyen şeylerle yaşamaya diretiyoruz kendimizi. Kazancımız ne belki de bunca kayıp varken... Batmak üzere veya batan bir gemideyiz. Gemi suların sığlarına doğru gidiyor ama sırf o gemide yaşadık, anılarımız var ve emek verdik diye gemiyi bırakamıyoruz. Oysa ki gemi battı ve sen içinde batanla birlikte onu bırakman gerektiğinin farkında olarak ayrılmıyorsun ondan. Evet konunun gemiyle ve batmasıyla bir alakası yok. Konu sensin konu benim. Konu bizim vazgeçmediklerimiz, alışkanlıklarımız, kendimizi belki de hiçe sayarak önümüze koyduklarımız ve kaybolduklarımız. Kendimden yola çıkarakta bu yazıda kısaca buna değinmek istiyorum. Çok seviyorum, çok değer veriyorum ve evet çok EMEK verdim. ama sonuç bana iyi gelmiyor ve başka bir sonuç bırakamıyorum. Farkında mısın iki türlüsü de sadece bana zarar veriyor. Acı olan da bu farkında olmak. Bazen farkında olmak olan şeyden daha ...
Evet bugün güzel bir konuya değinmek istedim dedikodu.Dedikodu aslında insanların birilerinin hakkında yorum, eleştiri tarzında söylemleridir.Dedikodu yapan kişiler sadece küçük yerlerde yaşayan insanlar değillerdir.Evlerinin önünde başkası hakkında yapılan düşünce söylemleri gibi basmakalıp düşünceler de değildir.Bugünün dünyasında dedikodu farklı. Günümüzde herkesin günlük hayatına bir kere girmiş bulunmakta istesekte istemesekte !
Dil sosyalleşmenin en temel hallerinden birisidir. İnsanları bir araya getiren ve ortak bir nokta bulmalarını sağlayan şeydir. İşte bu dil bazı ortamlarda isteyerek veya istemeyerek dedikoduyu ortaya çıkarır.Çünkü insanlar severler başkalarının hakkında bir şeyler demeyi, eleştirmeyi.Ama dozunda olduğu sürece güzel tabi ki .Şimdi dedikodu bana göre çok ekstrem bir olay değil, aslında bilgi paylaşımıdır bir yerde. Yani insanlar arasında iletişim akışı sağlama şeklidir bir nevi.😂 ( klasik dedikodu sonrası sözü)
Dedikodu psikolojisi diye bir şey duydum bundan birkaç gün önce. Sonra biraz araştırdığımda çok ilginç şey okudum. Mesela dedikodu bazen bir ihtiyaç doğrultunda doğar yazıyordu. Bence bu doğru neden ? Çünkü insanlar buna ihtiyaç duyar, kendilerinin başkası hakkında eleştirme durumunu doğru kabul ederler. Başkası da bir şey dediği zaman nasıl bizi onun yaptığı şey ilgilendirmediği ama söz sahibi olduğumuzu hissetmemiz gibi onlarında yaptığımız eleştiriler de bir ilgisi olmadığını düşünürüz. Çok da haksız bir durum mu tartışılır?🤔
Sonrasında herhangi biri bir hareket yaptığında veya bir şey giydiğinde gene üstümüze düşercesine konuşuruz. Gene neden konuştuğumuz için tartışırsak "yapmasaydı da konuşmasaydık ya da giymeseydi de bizde bir şey demeseydik " diyoruz. Gene bir açıdan haklıyız eğer bu yazıyı yazan mevzu bahis bensem dedikodu yapanın bir haklılık payı vardır. Bunun aksini düşünen zaten bu yazıyı okumaz demektir diye düşünüyorum ya da burada yarıda bırakıp bana sövüp gider😄. Bugüne kadar dedikoduyu sevmem diyen çok kişiyi gördüm ama sevmem deyip yapanları da hatta bizzat kendileri.Bence dedikodu bir durum değerlendirmesidir. O anki durum hakkında üstüne düşse de düşmese de fikirlerini söylüyorsun sonuçta kimin umrunda ki ha takan biri taksın sorun değil çünkü bunu yapan kişi o buna taktı diye vazgeçecek değil hatta dahada çok üstüne gider. İşte dedikodu böyle bir şey. Çok güzel bir şey mi ? tartışılır hem de çok güzel tartışılır. Ama aşırı abartılacak kadar kötü olduğunu şahsen ben düşünmüyorum. Ha dedikodu yapıyor muyum e yapıyorum yani yalan da yok seviyorum neyse o.
Dedikodu insanların kendilerini çoğu zaman rahat hissettireceği bir şeydir. Psikolojik olarak bu böyledir. Dedim ya üstüne vazife olmasa da söyler Ayşe şunu yapmış, Fatma şunu giymiş, bu böyleymiş, şu şöyleymiş. Ben hayatımda dedikodu yapıp kendini mutlu hisseden insanlara hiç karışmadım kendim hakkımda yapıldığını duysam dahi ha lafımı esirgemem o ayrı ama yapma desem de bunun garantisini ben veremem ki tamamen o kişinin kendisine bağlı bir şey ha beni ağzına dolamak istiyorsa dolasın demek ki o şekilde mutlu oluyor, olsun helali hoş olsun.
Dedikodu, psikolojikmen aslında içini dökme halidir bana göre. Yani birine sinirlenirsin ona hakaret etmek yerine arkasından konuşursun bence eş değerdir yani.
Ha birde şey var ben şuna inanırım eğer bir kişiyi o ortamda konuşuyorsan bir an ya da bir süreliğine o kişi de seni konuşmuş ya da konuşuyordur. Hani etki tepki gibi düşünürüm ve bunun daha çok insanlara dedikodu olayını cazip getirdiğini düşünürüm. Hani nasıl olsa oda benim hakkımda konuşuyor deyip konuşurlar.
Ve geliyorum bu işin asıl üstadlarına bu yazımda onlara yer vermezsem olur mu? Dedikodu kurallarına aykırı bir kere yer vermezsem olmaz .Dedikoduyu yapıp yapıp aman neyse bizene diyenlere bu kişiler bu işin okulunu okumuştur işte psikolojik olarak sıyrılıp kendilerini rahatlatırlar yani öyle zannederler ama karşıdaki hatta kendide neyin ne olduğunun farkındadır.Girmiştir günaha ama o günahı hep başkasını boynuna atarlar. Atsınlar bakalım onlarda öyle mutlu hissedeceklerse öyle olsunlar. Bu arada erkekler kadınlardan daha çok dedikodu yapıyorlar onuda söyleyeyim. Sıkıştırayım yani şuralara.😊
Evet yavaş yavaş bitiriyorum yoksa bu konu benim için çok ayrı bir konudur. Uzar da uzar ama kısa kesmem lazım ki kısa kesmiş halim bu . Benden bu kadar içinizden nasıl geliyorsa öyle davranmaya devam tabi bu iş için bir şey söylemem gerekirse dozunu aşmayın başınıza bela almayın !
Buraya kadar gelip yazımı okuduğunuz için de ayrıca teşekkür ediyorum ☺
Alihan Alkurt
Dil sosyalleşmenin en temel hallerinden birisidir. İnsanları bir araya getiren ve ortak bir nokta bulmalarını sağlayan şeydir. İşte bu dil bazı ortamlarda isteyerek veya istemeyerek dedikoduyu ortaya çıkarır.Çünkü insanlar severler başkalarının hakkında bir şeyler demeyi, eleştirmeyi.Ama dozunda olduğu sürece güzel tabi ki .Şimdi dedikodu bana göre çok ekstrem bir olay değil, aslında bilgi paylaşımıdır bir yerde. Yani insanlar arasında iletişim akışı sağlama şeklidir bir nevi.😂 ( klasik dedikodu sonrası sözü)
Dedikodu psikolojisi diye bir şey duydum bundan birkaç gün önce. Sonra biraz araştırdığımda çok ilginç şey okudum. Mesela dedikodu bazen bir ihtiyaç doğrultunda doğar yazıyordu. Bence bu doğru neden ? Çünkü insanlar buna ihtiyaç duyar, kendilerinin başkası hakkında eleştirme durumunu doğru kabul ederler. Başkası da bir şey dediği zaman nasıl bizi onun yaptığı şey ilgilendirmediği ama söz sahibi olduğumuzu hissetmemiz gibi onlarında yaptığımız eleştiriler de bir ilgisi olmadığını düşünürüz. Çok da haksız bir durum mu tartışılır?🤔
Sonrasında herhangi biri bir hareket yaptığında veya bir şey giydiğinde gene üstümüze düşercesine konuşuruz. Gene neden konuştuğumuz için tartışırsak "yapmasaydı da konuşmasaydık ya da giymeseydi de bizde bir şey demeseydik " diyoruz. Gene bir açıdan haklıyız eğer bu yazıyı yazan mevzu bahis bensem dedikodu yapanın bir haklılık payı vardır. Bunun aksini düşünen zaten bu yazıyı okumaz demektir diye düşünüyorum ya da burada yarıda bırakıp bana sövüp gider😄. Bugüne kadar dedikoduyu sevmem diyen çok kişiyi gördüm ama sevmem deyip yapanları da hatta bizzat kendileri.Bence dedikodu bir durum değerlendirmesidir. O anki durum hakkında üstüne düşse de düşmese de fikirlerini söylüyorsun sonuçta kimin umrunda ki ha takan biri taksın sorun değil çünkü bunu yapan kişi o buna taktı diye vazgeçecek değil hatta dahada çok üstüne gider. İşte dedikodu böyle bir şey. Çok güzel bir şey mi ? tartışılır hem de çok güzel tartışılır. Ama aşırı abartılacak kadar kötü olduğunu şahsen ben düşünmüyorum. Ha dedikodu yapıyor muyum e yapıyorum yani yalan da yok seviyorum neyse o.
Dedikodu insanların kendilerini çoğu zaman rahat hissettireceği bir şeydir. Psikolojik olarak bu böyledir. Dedim ya üstüne vazife olmasa da söyler Ayşe şunu yapmış, Fatma şunu giymiş, bu böyleymiş, şu şöyleymiş. Ben hayatımda dedikodu yapıp kendini mutlu hisseden insanlara hiç karışmadım kendim hakkımda yapıldığını duysam dahi ha lafımı esirgemem o ayrı ama yapma desem de bunun garantisini ben veremem ki tamamen o kişinin kendisine bağlı bir şey ha beni ağzına dolamak istiyorsa dolasın demek ki o şekilde mutlu oluyor, olsun helali hoş olsun.
Dedikodu, psikolojikmen aslında içini dökme halidir bana göre. Yani birine sinirlenirsin ona hakaret etmek yerine arkasından konuşursun bence eş değerdir yani.
Ha birde şey var ben şuna inanırım eğer bir kişiyi o ortamda konuşuyorsan bir an ya da bir süreliğine o kişi de seni konuşmuş ya da konuşuyordur. Hani etki tepki gibi düşünürüm ve bunun daha çok insanlara dedikodu olayını cazip getirdiğini düşünürüm. Hani nasıl olsa oda benim hakkımda konuşuyor deyip konuşurlar.
Ve geliyorum bu işin asıl üstadlarına bu yazımda onlara yer vermezsem olur mu? Dedikodu kurallarına aykırı bir kere yer vermezsem olmaz .Dedikoduyu yapıp yapıp aman neyse bizene diyenlere bu kişiler bu işin okulunu okumuştur işte psikolojik olarak sıyrılıp kendilerini rahatlatırlar yani öyle zannederler ama karşıdaki hatta kendide neyin ne olduğunun farkındadır.Girmiştir günaha ama o günahı hep başkasını boynuna atarlar. Atsınlar bakalım onlarda öyle mutlu hissedeceklerse öyle olsunlar. Bu arada erkekler kadınlardan daha çok dedikodu yapıyorlar onuda söyleyeyim. Sıkıştırayım yani şuralara.😊
Evet yavaş yavaş bitiriyorum yoksa bu konu benim için çok ayrı bir konudur. Uzar da uzar ama kısa kesmem lazım ki kısa kesmiş halim bu . Benden bu kadar içinizden nasıl geliyorsa öyle davranmaya devam tabi bu iş için bir şey söylemem gerekirse dozunu aşmayın başınıza bela almayın !
Buraya kadar gelip yazımı okuduğunuz için de ayrıca teşekkür ediyorum ☺
Alihan Alkurt
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınızı ve isteklerinizi buradan bildirebilirsiniz.