Düşünüyorum da neden bazen bizler bir girdabın içinde sürekli dolanıp duruyoruz. Neden bizlere iyi gelmeyen şeylerle yaşamaya diretiyoruz kendimizi. Kazancımız ne belki de bunca kayıp varken... Batmak üzere veya batan bir gemideyiz. Gemi suların sığlarına doğru gidiyor ama sırf o gemide yaşadık, anılarımız var ve emek verdik diye gemiyi bırakamıyoruz. Oysa ki gemi battı ve sen içinde batanla birlikte onu bırakman gerektiğinin farkında olarak ayrılmıyorsun ondan. Evet konunun gemiyle ve batmasıyla bir alakası yok. Konu sensin konu benim. Konu bizim vazgeçmediklerimiz, alışkanlıklarımız, kendimizi belki de hiçe sayarak önümüze koyduklarımız ve kaybolduklarımız. Kendimden yola çıkarakta bu yazıda kısaca buna değinmek istiyorum. Çok seviyorum, çok değer veriyorum ve evet çok EMEK verdim. ama sonuç bana iyi gelmiyor ve başka bir sonuç bırakamıyorum. Farkında mısın iki türlüsü de sadece bana zarar veriyor. Acı olan da bu farkında olmak. Bazen farkında olmak olan şeyden daha ...
Herkese merhaba bugün o güzel duyguları bizlere yaşatan ve hala bazılarını izlediğimizde bazılarına ise bir yerlerde denk geldiğimizde 7 yaşındaki sabah saat 7 'deki o çocukluk anılarımızı bizlere yaşatan eski çizgi filmlerden bahsetmek istedim. Doğruya doğru artık o eski çizgi filmler gibileri pek gelmedi gelecek gibi de durmuyor ne yalan söyleyeyim. O eski tadı veren o çocukluk duygularını yaşatan, bizleri hem güldüren hem hüzünlendiren hem de düşündüren çizgi filmler geride kalsa da aslında içimizde kaldı. Bugün de o duyguları belki bir nebze olsun yaşamak, hatırlamak için o çizgi filmlerden benim de aklımda kalan kadarıyla bahsedeyim dedim. Gece saat 12 ama asla buna engel değil. :) O zaman başlayalım. 1. TOM VE JERRY En güzel ve belkide bizleri maceradan maceraya taşıyan en eski çizgi filmlerin başında gelmekte Tom ve Jerry. O Jerry'nin sahibini az mı merak etmedik. Ya da Tom, Jerry'i ne zaman yakalayacak diye düşünmedik mi? Tam Jerry yakalandı derken ya da Tom'...