Düşünüyorum da neden bazen bizler bir girdabın içinde sürekli dolanıp duruyoruz. Neden bizlere iyi gelmeyen şeylerle yaşamaya diretiyoruz kendimizi. Kazancımız ne belki de bunca kayıp varken... Batmak üzere veya batan bir gemideyiz. Gemi suların sığlarına doğru gidiyor ama sırf o gemide yaşadık, anılarımız var ve emek verdik diye gemiyi bırakamıyoruz. Oysa ki gemi battı ve sen içinde batanla birlikte onu bırakman gerektiğinin farkında olarak ayrılmıyorsun ondan. Evet konunun gemiyle ve batmasıyla bir alakası yok. Konu sensin konu benim. Konu bizim vazgeçmediklerimiz, alışkanlıklarımız, kendimizi belki de hiçe sayarak önümüze koyduklarımız ve kaybolduklarımız. Kendimden yola çıkarakta bu yazıda kısaca buna değinmek istiyorum. Çok seviyorum, çok değer veriyorum ve evet çok EMEK verdim. ama sonuç bana iyi gelmiyor ve başka bir sonuç bırakamıyorum. Farkında mısın iki türlüsü de sadece bana zarar veriyor. Acı olan da bu farkında olmak. Bazen farkında olmak olan şeyden daha ...
Herkese merhaba :)
Bugün çok güzel bir konuyu ele almak istedim.Dil öğrenme ile ilgili çok fazla kendimce oluşturduğum fikirler doğrultusunda kafamda bir taslak oluştu şimdi ise o düşüncelerimi paylaşacağım.
Dil öğrenme aslında insanlar için çok zor bir şey gibi gözükse de çok eğlenceli ve isteyerek, severek öğrenildiği takdirde çok kolay yapılan bir kişisel gelişim durumudur. İnsanların dil öğrenirken bunun çok zor gelmesi de aslında gene kendilerinden kaynaklanan bir durumdur.Mesela bir insan İngilizceyi öğrenirken neden o dili zorla bir baskı altındaymış gibi öğreniyordur.Çünkü istemiyordur. Ya da neden başarılı olamıyordur çünkü istemiyordur. Bana göre bu işin temel taşlarından biriside istemektir. İstemek insanlara bir şeyi çok kolay yaptıramayacağı gibi birçok şeyi de yaptıran bir durumdur.Aslında burada en önemli konu dil öğrenirken yapı taşlardan birisi de istemeyi arz etmektir.Zaten istenmiyorsa tek dil öğrenmek için söz konusu değil hiçbir işe başlanmamalı. Çünkü bilinir ki o iş yarım kalacak.
İstemek başarmanın yarısıdır.İnanın ki bu konuda istemek zorla değil insanın içinden gelecek şekilde, kendi rızasıyla yapılan bir durum olmalı.İnanmak demişken aslında diğer yapı taşına geçmiş olduk.Dil öğrenme konusunda istemekten sonra bu işi doğru ve emin adımlarla yapmak için inanma duygusu devreye girer.Çünkü artık en önemli aşamayı atlattınız istediniz ve bu işe baş koydunuz işte bundan sonraki adımda inanırsanız sağlam adımlarla yola devam edebilirsiniz. Bunu da şöyle örneklendirebilirim. Evet bir insan dil öğrenmeyi çok istiyor bunun içinde bu yola baş koydu diyelim ama her başarısız olduğu zaman kendisini bu konuda yetersiz gördüğünde inanma duygusu yavaş yavaş kaybolacaktır.Çünkü inanmak azimdir, inanmak çalışmaktır en ufak bir durumda inanç duygusu yitirilmemelidir. Çünkü istediniz ve yapıyorsunuz inanacaksınız ve azimle başaracaksınız. İnanmak kararlılıktır ve bu aşamada bunu başaran siz olacaksınız.
Diğer durum aşamasına geçmek istiyorum dil öğrenmek için disiplin,düzen ve tertip gereklidir. bazen bir şeyleri öğrenirsin ama yalap şalap öğrenmek var o işi layığıyla yerine getirip tamamlamak var bunun için size birkaç tavsiyem olacaktır;
Ben de şu an iyi bir şekilde dil öğrenmeye çalışıyorum İngilizce öğrenmek istiyorum ve şu an bu aşamadayım her şeyin aslında belli olacağı ve beni bu konuda zirveye taşıyacak olan aşama fakat şunu gördüm ki başlarda çok hevesli başladığım ve isteyerek başladığım bu durum da şimdi düzen kısmında biraz sendeledim ama pes etmek mi ? asla çünkü işin kuyruğuna geldim ya öğrendim ya öğreneceğim kısmındayım.Çünkü bu işi en güzeliyle tamamlamak istiyorum.İşte anlatmak istediğim de şu düzenli olacaksınız. Planlı ve projeli hareket edeceksiniz.Bu iş için gerekli olan en önemli yapı taşlarından birisidir aslında şu an anlattığım yapı taşları her işe başlarken gereklidir. Çünkü insanoğlu daima bir şeylere ulaşmak için çaba sarf etmelidir.Her koşula uygunluk göstererek bağlı kalmalıdır.Bu konuda ben doğrusu şu şekilde ilerliyorum bir uygulama indirdim telefon uygulaması ve o uygulamayla her gün aşama aşama kalıplar zamanlar öğrenerek ve not alarak ilerliyorum.Ne demişler söz uçar yazı kalır diyerek buradan hemen konuyu alakalı veya alakasız bir şekilde bağlamam gerektiği için sabır koşuluna bağlamak istiyorum.
Evet her şeyi neredeyse tamamladık ama dil öyle öğren denilince ya da iki bir şey öğrenilince şakır şakır konuşulacak bir durum değildir. Bu yolda bu kadar emek verdiniz şimdi ise meyvesini alma zamanı yani sabır zamanı. Sabır her şeyi getirir ama sabırsızlık tüm emeklerinizi götürür.Unutmayın sabreden derviş muradına ermiş. diye bir söz var gerçekten doğru çünkü azimle, düzenlilikle, inançla ve istekle başladığınız bu durumu artık taçlandırma zamanı ! Sabır bu meyveleri toplamanız için bana göre en kalıcı yapacak durumdur. şu sözle sabrı açıklamak istiyorum şu an kendinizi bir ağacın altında düşünün ağacın dallarında meyveler var ve siz o meyveleri çok istiyorsunuz ama bu meyvelerin çıkması, ağacın büyümesi içinde neye ihtiyaç vardı yağmura işte buradaki yağmur sizin bu koşulda sabrınız.
Hayatta her daim yapacağınız işe bu adımlarla başlayın ve başladığınız her işte başarılı olmaya gayret gösterin.Umarım her işe aşkla bağlı olmanız ve bu işleri en layığıyla başarmanız dileğiyle hoşçakalın :)
Alihan Alkurt
Bugün çok güzel bir konuyu ele almak istedim.Dil öğrenme ile ilgili çok fazla kendimce oluşturduğum fikirler doğrultusunda kafamda bir taslak oluştu şimdi ise o düşüncelerimi paylaşacağım.
Dil öğrenme aslında insanlar için çok zor bir şey gibi gözükse de çok eğlenceli ve isteyerek, severek öğrenildiği takdirde çok kolay yapılan bir kişisel gelişim durumudur. İnsanların dil öğrenirken bunun çok zor gelmesi de aslında gene kendilerinden kaynaklanan bir durumdur.Mesela bir insan İngilizceyi öğrenirken neden o dili zorla bir baskı altındaymış gibi öğreniyordur.Çünkü istemiyordur. Ya da neden başarılı olamıyordur çünkü istemiyordur. Bana göre bu işin temel taşlarından biriside istemektir. İstemek insanlara bir şeyi çok kolay yaptıramayacağı gibi birçok şeyi de yaptıran bir durumdur.Aslında burada en önemli konu dil öğrenirken yapı taşlardan birisi de istemeyi arz etmektir.Zaten istenmiyorsa tek dil öğrenmek için söz konusu değil hiçbir işe başlanmamalı. Çünkü bilinir ki o iş yarım kalacak.
İstemek başarmanın yarısıdır.İnanın ki bu konuda istemek zorla değil insanın içinden gelecek şekilde, kendi rızasıyla yapılan bir durum olmalı.İnanmak demişken aslında diğer yapı taşına geçmiş olduk.Dil öğrenme konusunda istemekten sonra bu işi doğru ve emin adımlarla yapmak için inanma duygusu devreye girer.Çünkü artık en önemli aşamayı atlattınız istediniz ve bu işe baş koydunuz işte bundan sonraki adımda inanırsanız sağlam adımlarla yola devam edebilirsiniz. Bunu da şöyle örneklendirebilirim. Evet bir insan dil öğrenmeyi çok istiyor bunun içinde bu yola baş koydu diyelim ama her başarısız olduğu zaman kendisini bu konuda yetersiz gördüğünde inanma duygusu yavaş yavaş kaybolacaktır.Çünkü inanmak azimdir, inanmak çalışmaktır en ufak bir durumda inanç duygusu yitirilmemelidir. Çünkü istediniz ve yapıyorsunuz inanacaksınız ve azimle başaracaksınız. İnanmak kararlılıktır ve bu aşamada bunu başaran siz olacaksınız.
Diğer durum aşamasına geçmek istiyorum dil öğrenmek için disiplin,düzen ve tertip gereklidir. bazen bir şeyleri öğrenirsin ama yalap şalap öğrenmek var o işi layığıyla yerine getirip tamamlamak var bunun için size birkaç tavsiyem olacaktır;
Ben de şu an iyi bir şekilde dil öğrenmeye çalışıyorum İngilizce öğrenmek istiyorum ve şu an bu aşamadayım her şeyin aslında belli olacağı ve beni bu konuda zirveye taşıyacak olan aşama fakat şunu gördüm ki başlarda çok hevesli başladığım ve isteyerek başladığım bu durum da şimdi düzen kısmında biraz sendeledim ama pes etmek mi ? asla çünkü işin kuyruğuna geldim ya öğrendim ya öğreneceğim kısmındayım.Çünkü bu işi en güzeliyle tamamlamak istiyorum.İşte anlatmak istediğim de şu düzenli olacaksınız. Planlı ve projeli hareket edeceksiniz.Bu iş için gerekli olan en önemli yapı taşlarından birisidir aslında şu an anlattığım yapı taşları her işe başlarken gereklidir. Çünkü insanoğlu daima bir şeylere ulaşmak için çaba sarf etmelidir.Her koşula uygunluk göstererek bağlı kalmalıdır.Bu konuda ben doğrusu şu şekilde ilerliyorum bir uygulama indirdim telefon uygulaması ve o uygulamayla her gün aşama aşama kalıplar zamanlar öğrenerek ve not alarak ilerliyorum.Ne demişler söz uçar yazı kalır diyerek buradan hemen konuyu alakalı veya alakasız bir şekilde bağlamam gerektiği için sabır koşuluna bağlamak istiyorum.
Evet her şeyi neredeyse tamamladık ama dil öyle öğren denilince ya da iki bir şey öğrenilince şakır şakır konuşulacak bir durum değildir. Bu yolda bu kadar emek verdiniz şimdi ise meyvesini alma zamanı yani sabır zamanı. Sabır her şeyi getirir ama sabırsızlık tüm emeklerinizi götürür.Unutmayın sabreden derviş muradına ermiş. diye bir söz var gerçekten doğru çünkü azimle, düzenlilikle, inançla ve istekle başladığınız bu durumu artık taçlandırma zamanı ! Sabır bu meyveleri toplamanız için bana göre en kalıcı yapacak durumdur. şu sözle sabrı açıklamak istiyorum şu an kendinizi bir ağacın altında düşünün ağacın dallarında meyveler var ve siz o meyveleri çok istiyorsunuz ama bu meyvelerin çıkması, ağacın büyümesi içinde neye ihtiyaç vardı yağmura işte buradaki yağmur sizin bu koşulda sabrınız.
Hayatta her daim yapacağınız işe bu adımlarla başlayın ve başladığınız her işte başarılı olmaya gayret gösterin.Umarım her işe aşkla bağlı olmanız ve bu işleri en layığıyla başarmanız dileğiyle hoşçakalın :)
Alihan Alkurt
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınızı ve isteklerinizi buradan bildirebilirsiniz.