Ana içeriğe atla

Yeni Yayın

SANA İYİ GELMEYENİ BIRAKMAMAK

 Düşünüyorum da neden bazen bizler bir girdabın içinde sürekli dolanıp duruyoruz. Neden bizlere iyi gelmeyen şeylerle yaşamaya diretiyoruz kendimizi. Kazancımız ne belki de bunca kayıp varken... Batmak üzere veya batan bir gemideyiz. Gemi suların sığlarına doğru gidiyor ama sırf o gemide yaşadık, anılarımız var ve emek verdik diye gemiyi bırakamıyoruz. Oysa ki gemi battı ve sen içinde batanla birlikte onu bırakman gerektiğinin farkında olarak ayrılmıyorsun ondan.  Evet konunun gemiyle ve batmasıyla bir alakası yok. Konu sensin konu benim. Konu bizim vazgeçmediklerimiz, alışkanlıklarımız, kendimizi belki de hiçe sayarak önümüze koyduklarımız ve kaybolduklarımız. Kendimden yola çıkarakta bu yazıda kısaca buna değinmek istiyorum. Çok seviyorum, çok değer veriyorum ve evet çok EMEK verdim. ama sonuç bana iyi gelmiyor ve başka bir sonuç bırakamıyorum. Farkında mısın iki türlüsü de sadece bana zarar veriyor. Acı olan da bu farkında olmak.  Bazen farkında olmak olan şeyden daha ...

Takip Edenler (Mavi renkli izle butonuna tıklayarak takip edebilirsiniz)

Reklam

PEDOFİLİ HASTALIĞI NEDİR ? DAVRANIŞLARI NASIL ORTAYA ÇIKAR ?

 

Pedofili suçtur
Pedofili Suçtur !

Herkese merhaba yeni bir blog yazısına hoş geldiniz. Bugünkü konu pek iç açıcı olmasa da hatta hiç iç açıcı olmasa da yaşamdan gerçeklere de değinmek gerekiyor diye düşünerek bu konu hakkında hem bilinenleri hem de her zaman olduğu gibi kendi düşüncelerimi ifade etmeye çalışacağım.

Pedofili hastalığı bilindiği üzere yetişkin kimselerin çocuklara karşı olan cinsel yönelimleridir. Bu hastalığın en temel haliyle ifade edilebilecek cümlesi budur diyebiliriz. Pedofili, yetişkinlerin çocuklara karşı olan merak ve dürtülerle ortaya çıkan bir hastalıktır. Ve bilinmesi gerekir ki bu hastalık sadece yetişkin erkeklerde ortaya çıkmaz kadınlarda da ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Ve bu  hastalığın doğurduğu sonuçlardan biriside çocuğun cinsiyet ayrımının olmamasıdır.  Hastalığa sahip olan bir kimse kadın veya erkek olsun ilgi duyduğu küçük bir erkek veya kız çocuğu olabilmektedir. Bu ayrım o kişiler tarafından yapılmaksızın düşünceleri arasında sadece onlara duyduğu bir ilgi ve merak söz konusudur. 

Yukarıda da belirttiğim üzere pedofili her iki cinste de görülebilen rahatsızlık olmasının yanı sıra oranlara bakıldığında yetişkin erkeklerde görülme olasılığı  yetişkin bir kadındaki orana göre daha fazladır. Yapılan bir araştırma sonucu kadınlarda bu hastalığın görülme oranı %1-6 iken erkeklerde bu hastalığın görülme oranı kadınlara nazaran çok daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Pedofili hastalığının yaş aralığı ise genel de 35-70 yaşa sahip bireylerde bulunan bir hastalık olma özelliğidir. Ve bu araştırma neticesinde ise her cinsin çoğunluk olarak kendi karşı cinsine duyulan ilgi duyduğu sonucunu ortaya çıkarmıştır. Ne yazık ki bu durumun da kendi ülkemizde görülme olasılığı son dönemle birlikte çok daha çirkin bir hal almaya başlamıştır.  Bu hastalığa sahip olan kimseler fikrimce kendisinin bir pedofili hastası olacağını düşünemez ya da düşünmek istemez bu durum onlara göre olabilirlikten ibarettir. İşte bu düşünce yapısı bile işin ciddiyetini ve tehlikesini ortaya çıkarır cinsten olmuştur. Kendi ülkemizde hele ki son dönemlerin hastalığı olarak adını duyuran pedofili birçok çocuğun cinsel istismara, tecavüze ve sonunda ise ekstra bir suç olan çocuk cinayetlerine dönüşmüştür. Küçük yaşta bu duruma maruz bırakılan ve hayattan koparılan minik bedenlerin sorumlusu olan kimseler de işin ciddiyetini ne zaman anlıyorlar biliyor musunuz ? Akıllarından geçirdiği ve amacına ulaştıkları o çirkin ve pis olayı yaşattıklarında ! 

Pedofili çağımızın asla hafife alınmayacak bir hastalık olduğu yaşanılan durumlardan bellidir. Bazı insanlarımız sorumsuzca ve bilinçsizce bu hastalığın isminden ibaret olduğunu düşünüyorlar. Ama biraz daha detaylı düşünüldüğünde ve araştırıldığında işin aslının ne yazık ki hafife aldıkları şekilde bir hastalık olmadığını anlayacaklardır. SADECE BİRAZ DÜŞÜNCE VE OKUMA !

Şimdi bu hastalık hepimizin de merak ettiği üzere nasıl ortaya çıktığı ve ne gibi nedenlerden kaynaklandığıdır. 

Pedofili yani diğer bir deyimle çocuk sapkınlığının ana nedeni kişinin yaşadığı tramvatik sorunlardır. Özellikle kişinin ÇOCUKKEN yaşadığı sorunlar ileri ki yaş ve dönemlerinde onları bu hastalığa iten ana neden diyebiliriz. Çünkü bu hastalığa sahip olan kişiler küçük yaşlarda ailevi şiddet ve sotunlarla yüz yüze kalarak onlarla baş etmeye çalışırken ki yıpranan psikolojileri bu hastalığa iten sebeplerdir.

Çarpıtılmış cinsel istekler; yani cinsel yönelimlerinde hep bir boşlukta olan ve saçma sapan düşüncelere dalarak yanlış seçimlerde bulunma durumu. Bu durum  hem yetişkin bir erkek hem de yetişkin bir kadının kendini cinsel anlamda akran yaşlarında tatmin edemediği ve doyuramadığı kısacası karşılık alamadığı durumdan ötürü oluşan bir şeydir. Bu neden de gene pedofili hastalığı olan kimselerin nedenleri arasında gösterilebilir. 

Çevresel faktörler de pedofili hastalığının kişilerde ortaya çıkışını tetikleyen sebepler arasında gösterilebilir.

Diğer bir neden ise biyolojik yatkınlıklardır. Bu da şu demek oluyor ki kişinin kendi genetik olarak anne veya babasından kaynaklanan böyle bir geçişin sağlanması yönünde olan durumdur.

Benim kendi fikrim olan diğer bir neden ise sevgisizlik. Bana kalırsa bu durumun gene temel sebeplerinden birisi kişinin duygusal anlamda oluşan bu durumu kendi yaşıttakileri tarafından ve çevresindeki kişiler tarafından yaşatılmış olan sevgisizlik durumudur. Sevgisizlik hepimizi farklı ve sonucu iyi olmayan şeylere yönlendireceği gibi bazı kişileri de böyle çirkin bir duruma yönlendirmektedir. Bu hastalığın en çok görüldüğü kişiler arasında ise o küçük çocukların yakınları hem de en yakınları yer almaktadır. Bunun olasılığı da hem gördüğümüz haberler hem de duyduğumuz şeyleri biraz hatırlarsak mantıklı bir yaklaşım olabileceğini görmüş oluruz.Baktığımızda bu hastalığı meşrulaştıracak hiçbir neden olmamakla birlikte gerçek yaşama dönersek eğer maalesef ki bu nedenlerden dolayı da pedofili hastalığının oluşumu başlamaktadır. Ve şunu da belirtmek isterim ki lütfen bu konuda size gelip böyle bir şeyi anlatan çocuğa hadi ordan demek yerine inanın ve güvenin çünkü çocuklar böyle şeyleri bilmezler ve yaşamak istemezler. Daima bir yakını olarak en önemlisi insan olarak onlara bu konuda inanıp desteğinizi esirgememek olacaktır. Tabi ki hiç bir zaman böyle bir şeyin olmaması en büyük duamdır. Çünkü o küçük bedenler bizim geleceğimiz ve bizleri kuşaktan kuşağa aktaracak olanlardır. Eğer böyle şeyler yaşanmaya devam ederse kuşaktan kuşağa değerlerimiz ve kültürümüz değil yaşanılan sapkınlıklar aktarılacaktır.  Ve unutmayalım ki Pedofili bir hastalıktan ziyade en önemlisi SUÇTUR !

Pedofili hastalığının tedavisi tabi ki her hastalığın olduğu gibi vardır çeşitli psikoterapiler, psikofarmokolojik yöntemler, Kastrasyonlar ve çeşitli diğer tedavi şekilleriyle aşılabilir bir hastalıktır. Tabi ki bu kısım hakkında pek fazla bilgim olmamakla birlikte benim de okuduğum aşağıya linkini bırakacağım makaleyi okuyarak daha doğru ve detaylı bilgiye erişebilirsiniz.  Buraya kadar zahmet ettiğiniz için çok teşekkür ederim umarım faydalı ve güzel bir yazı olmuştur. Kendinize çok iyi bakın herkese sağlıklı günler. :)

Makale linki ⤵️

https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/115146&ved=2ahUKEwjA5Yew5tnrAhVYXRUIHTRyAQAQFjAAegQIBRAB&usg=AOvVaw2NiieBBNv1ctvsY2LHIR4K

By Alihan Alkurt 

Yorumlar

Bu Blogdaki Popüler Yayınlar

MEYVELERİN KARAKTERLERE YANSIMASI, HANGİ MEYVE HANGİ KİŞİLİK ÖZELLİĞİNİ YANSITIR ? 🍒🍌🍉🍇

Herkese merhaba, çok eğlenceli ve tamamen kendimin bulduğu güzel bir içerikle karşınızdayım. Bugünkü yazımda sizlere bazı  meyvelerin hangi karakter ve kişilik özelliğini yansıttığını ve psikolojinizi nasıl anlattığını kendi düşüncelerim dahilinde anlatmaya çalışacağım. Umarım yazıyı keyifle okursunuz. Çünkü ben yazarken çok keyif aldım:) Hadi hazırsanız başlayalım. Bu arada bunlar benim tamamen kendi fikirlerim onuda belirtmek isterim. Ve bu fikirlere çevremdeki bu meyveyi seven insanları gözlemleyerek oluşturduğum fikirler olmakla birlikte bendeki izlenimleri aktardım notunu düşeyim. 1. ÇİLEK 🍓 Çilek severler bence çok sıcakkanlı ve samimi insanlardır. Daima insanları kırmazlar ve güler yüzlü davranırlar. Kolay kolay reddetmeyi sevmezler. Tatlı bir üsluba sahiptirler.Sohbetleri insanları alıp götürür. Ve kolay bir şekilde kendilerini sevdirirler. Biraz dağınık olabilirler. Ayrıca aşık olmayı çok severler. 2. MUZ 🍌 Muz severlerin kişilik ve karakter özellikleri...

ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ DOĞRU BİR ŞEKİLDE NASIL YAPILIR ? DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DURUMLAR NELERDİR ?

Herkese merhaba, blog sayfama hoş geldiniz. :) Güzel bir konuyla geldim. Aslında bu konu herkesi ilgilendirmesede zamanında hepimizi çok ilgilendirdi ve hala ilgilenenler ve ilgilenecek olanlarımız var. Ben bu yazıyı tercih döneminden haftalar önce yazıyorum ama yayınlanma olarak tercih dönemine denk getirmeye çalışacağım. O zaman hemen gelelim asıl konuya. Biliyorsunuz ki çok uzun sürelerce çalıştınız ve üniversite sınavına girdiniz. Aslında sizin için bitmiş gibi görünse de sonuç açıklanma evresi ve tercih evresi gibi insanın içini kemiren süreçler daha var. Ben en keyifli görünen ama bir o kadar da insanı terleten kısımdan bahsedeceğim yani tercih dönemi. Şimdi tercih nasıl yapılır ? daha doğrusu doğru tercih nasıl yapılır ? Nelere dikkat edilir ? elimden geldiğince geçen sene kendi yaşadığım deneyimler ve öğrendiklerim dahilinde kısaca bahsedeceğim. Üniversite& Bölüm Tercihi TERCİH DÖNEMİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKİLEN HUSUSLAR 1. SIRALAMAYI BAZ ALMALISINIZ ! İlk olarak yapmanız ...

YAKIN ARKADAŞTAN SEVGİLİ OLUR MU ?

 Herkese merhaba. Yeni bir blog yazısına hepiniz hoş geldiniz. Bugünkü konuyu çok yakın ve çok sevdiğim bir arkadaşım ona selam olsun :) az önce konuşurken farkında olmadan yazı konusu söyledi. Yani bu konuyu yazıp yazmamak arasında çok ikilemde kaldım ama neden yazmayayım ki bence hepimizin merak ettiği, fikir sahibi olduğu ve nasıl olur böyle bir şey ya diye düşündüğü bir konu olmuştur. O zaman bende kendi fikirlerimi beyan ederek yazıya giriş yapıyorum. :) ( Bu yazıyı neredeyse 3 ay önce yani 20 Eylülde yazmak için konuyu taslağa alıp bırakmışım ve yazmak mı? Hak getire. Taslaklarımı kontrol ederken bu konuyu gördüm ve bence artık devam edip yayınlamalıyım dedim). Yakın Arkadaş En yakın arkadaştan sevgili olur mu ? diye düşünüyoruz şimdi. Belki içinizden ne kadar iğrenç olur mu öyle şey ya ya da neden olmasın ki ne var bunda abartılıyor bu kadar diyenleriniz vardır.  Ben aslında şöyle ki her iki fikre katılıyorum ama şu şekilde katılıyorum. Daha detaylı düşünürsem insanları...

ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ BOZULDUĞUNDA SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE NASIL GERİ DÜZELİR ? 👫

Herkese merhaba 😊 Arkadaşlık bağı  Bugün hepimizin ya da genelimizin ortak durumu olan arkadaşlık konusuna değinmek istedim. Biliyorsunuz ki arkadaşlar herkes için vazgeçilemez bir durumdur. İnsanlar daima çevrelerinde, sosyal yaşantılarında, kültürel ortamlarda ya da yaşadığı her ortamda birbirleriyle iletişim kurma gereği duymaktadırlar. Çünkü insanlar birbirleriyle daima ilişki içerisinde olarak yaşamlarını devam ettirme gereği duyarlar. Bu da hayatın bir kanunu ve insanların bir ihtiyacıdır. Tabi her şey oldu farz edelim, arkadaş veya arkadaşlarımızı bulduk ve bir şekilde ortamımızı oluşturduk. Şimdi en merak edilen uzun sürecek ve sabırla birlikte her duygunun harmanlanacağı kısma gelelim. Arkadaşlık, dostluk bu dünyadaki en güzel şeylerden biridir. Kimi zaman arkadaş olarak başladığın yola artık dost ve en üst duyguyu yani güveni kazandığında kardeşlik duygusunu kazanmış ve birbirinize o şekilde davranmaya başlamışsınızdır. Aile olmuş ve her daim yediğiniz, içtiğin...

GELİN SOHBET EDELİM #1

Selam nabersiniz? umarım iyisinizdir ben iyiyim idare ediyorum diyeyim daha doğrusu. Canım çok sıkıldı ve sohbet yazısı oluşturayım dedim. Hatta bunu ilk yazı şeklinde başlatıp belirli bir sırayla bazı günlerde -CANIM İSTEDİĞİNDE YANİ- #gelinsohbetedelim başlığı altında içimi de dökerek belki de yazıyı okuyup kendini açmak isteyenleri de dinleyerek sohbet etmiş olacağım. Çok uzun olmayacak zaten kısa ve öz:)       Sohbet #1 Giriş faslını da yaptıktan sonra bahsedeyim biraz şu aralar neler yapıyorum. İlk olarak mezun olduğumu belirtmek isterim. Pdr ' yi bitirdim ve artık 4 yıllık üniversite hayatımı tamamlamış oldum. Kepimi de attım rahatladım açıkçası:)))) Tabii biraz burukluk da var içimde artık öğrenci olmamak, sevdiğin insanlardan uzağa gitmek. Mersin'de üniversiteyi okuduğum için ve çoğu sevdiğim arkadaşlarımla da başka şehirlerde yaşadığım için ayrı kaldık tabii. Telefondan iletişimdeyiz sürekli ama yüz yüze olduğu keyfini vermiyor hak verirsiniz ki. Bu açıdan biraz ...