ENOLA HOLMES FİLM ANALİZİ, GÖRÜŞLERİM !

 Herkese merhaba blog sayfama hoş geldiniz. Bu sefer kategori olarak yeni bir konuyla geldim. Film ve kitap analizleri de yapsam fena olmaz diye düşündüm. Ve bir film hakkındaki görüşlerimi yazacağım yazıyı da çok sevdiğim bir arkadaşımın önerdiği bir filmle açılışı yapmak istedim. O zaman başlayalalım. :)

Enola Holmes

Enola Holmes, aslında adından da tahmin yürütebileceğiniz üzere bir polisiye filmi. Konusu annesinin kaybıyla abilerinin de izinden giderek bu kaybın sırrını çözmeye çalışıp annesini bulma arayışına girmesi ve bu arayış serüveninde ise başına gelen birtakım olayları konu edinen güzel bir film. Ana kahramanımız Enola Holmes çok yakından aşina olduğumuz bir ismin Sherlock Holmes 'in kızkardeşi. Tabi ki burada film Enola üzerinden işlemekte. Başrol oyuncumuz yine aşina olduğumuz bir isim Millie Bobby Brown abisi Sherlock Holmes' i canlandıran Henry Cevill daha sonra Helena Bonham Carter, Louis Partrdige gibi güzel ve güçlü bir oyuncu kadrosuna sahip.

Film orijinal bir Netflix filmi. Eski zamanlarda bildiğim kadaırıyla ilk başlarda ufak bir kasabada ama devamında Lonra'da geçen ve temaları, mekanları ve olay akışıyla akıcı bir şekilde ilerleyen kaliteli bir film. Film, Enola Holmes'in annesinin onu belli bir yaşa getirince aniden ortadan kayboluşuyla başlayan bir film. Kullanılan materyaller, karakterlerin giydikleri kıyafetler ve ardı ardına sıralanan olaylar gerçekten çok iyi birleştirilmiş. Daha sonra karakterlerin birbirleriyle uyumu da kaçınılmaz seyir zevki yüksek bir film olmasını sağlamış. Filmde ana karakterimiz Enola'nın arada sırada izleyiciyle sohbet edasında olan konuşmaları gerçekten filme samimi bir hava katmış.Ve o inanılmaz dövüş sahneleri insanı keyiflendiren ve heyecanlandıran cinsten. Tam kendinizi kaptırmışken bir anda filmin içinden size dönüp kendi hikayesini anlatan ya da cevap vermenizi beklermişçesine sorular soran bir karakter düşünün.  Yani filme bu şekilde bir farklılık katılması da izleyicinin hoşuna giden bir durum benim için öyle oldu en azından. Film de aşk yok mu çok detaylı olmasa da ve bu konuda gerçekten rahatsızlık duysam da biraz aşk serpiştirilmiş tabi. Kahramanımız Enola ile annesini arama serüveninde karşılaştığı Tewkesbury favori tek çiftiniz olabilir filmde. Çünkü başka aşk partneri yok. Bu arada Tewkesbury' nin hikayesini de izleyince nasıl bir hikayeye sahip göreceksiniz. Çok fazla spoiler vermek istemiyorum. Ama sanıyorum ki ikili arasındaki detaylı aşk hikayesini filmin diğer serisinde görebiliriz diye umuyorum. Çünkü izleyince emin olun ihtiyacımız oluyor. :) Ayrıca filmdeki Sherlock Holmes'in yufka yürekliliği ve sempatisi o kardeşini düşünen tavrı ile bir duruşu olan Henry Cevill gene izleyiciyi kendine hayran bırakmadan edemiyor. Filmdeki Enola'nın büyük abisi ise sinirlerinizi yoracak cinsten. Ama diğer seri için beklediğim bir şey daha varsa umarım Sherlocke Holmes ve Enola Holmes'in birlikte çözmeye çalıştığı vakaları görürüm. Açıkçası bu il filmi olarak biraz daha abi kardeşin olaylar içinde yakınlaşmasını isterdim. Bunun ise şundan kaynaklandığını düşünüyorum. Yeni bir film olduğu için ilk seride ana kahramanı doğal olarak ki daha ön plana çıkarıp tanıtmaktı. Bakıldığında doğru bir hamle ancak ana karakteri çok fazla öne çıkarıp tanıtacağız diye de diğer rolleri oynayan oyuncular biraz figüran gibi kalmıştı. Bu da film hakkındaki bir diğer fikrimdi.

Şimdi gelelim filmde başrolde olan bazı karakterlerimizin yapılarına;

Enola Holmes (Millie Bobby Brown) : Annesi tarafından 16 yaşına kadar eğitimli ve kendini korumasını bilen yapıya sahip bir kız çocuğu olarak yetiştiriliyor. Kendisi yaşama enerjisi yüksek, neşeli ve o cıvıltısını kaybetmeyen bir karakter. Ayrıca kendini görür görmez de sevdiren bir karakter. Zekası asla hafife alınmayacak cinsten. E rolü oynayan oyuncumuzda zaten bu özellikleri o kadar güzel hissettiriyor ki adeta yaşıyor. Bu arada kendini korumasını bilen derken de üstünkörü demiş gibi oldum ama annesi tarafından küçük yaşlarda dövüş sanatı ve savunma teknikleri öğretilen bir kız. Zaten filmdeki dövüş sahnelerinden de bunu anlamanız çokça mümkün.

Sherlocke Holmes (Henry Cevill) : Kendisi çok sempatik, düşünceli bir abi. O kadar güzel bir kalbi  var ki başlarda bunu çok belli etmese de dizinin ortalarından itibaren bunu rahatlıkla görebiliyorsunuz. İnsanlara soğuk ve mesafeli yaklaşan bir yapısı var. İşini çok iyi ve temiz yapan bir dedektif.

Mycroft Holmes (Sam Claflin) : Yukarıda da dediğim gibi kendisi biraz sinir bozucu bir yapıya sahip. Eğitime ve eğitilmiş kişiye çok önem veren bir insan. Enolaya olan sorumluluğu ve onu düşünüş şekli biraz tartışılır. Kendisi Holmes soyadının vermiş olduğu ağırlığı taşımanın ancak yüksek düzey bir eğitim ve kişilikle olacağını savunur cinsten.

Tewkesbury (Louis Partridge) : Kendisi çok terbiyeli, tatlı, iyi kalpli ve pek de bilgili. Olmak zorunda olduğu konumu değilde olmak istediği konumu yaratmak için elinden geleni yapan bir yapıya sahip. Enola' ya birazda olsa benziyor diyebilirim.

Eudoria Holmes (Helena Bonham Carter) : E Enolayı yetiştiren annesi ise nasıl birisi tabi ki o da çok hareketli, neşeli ve eğitimli bir kadın. Çok iyi konuşan ve kendisini savunan fedakar bir anne. Filmde  çok fazla sahnesi olmasa da Enola'nın annesiyle ilgili anılarını tazelerken ki yaşam tarzını ve yapısını rahat bir şekilde görebiliyoruz. Göremedik mi o zaman Enolaya bakın. Bu arada kendisi değişikliği seven ve bunun için ülke geneli adına çeşitli çalışmalar yapan birisidir.

Başrol karakterler hakkındaki bilgiler yeterlidir diye düşünüyorum.

Filme puanım ise 10 üzerinden 8. Yani izlenmeye değer.

Evet film analizimizin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bu da böyle bir yazı oldu işte. Filmimiz benim görüşüm dahilinde bu şekildeydi. Umarım sizinde izlerken seveceğiniz bir film olur. Çünkü ben sevdim. 

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın. :)

By Alihan Alkurt