Ana içeriğe atla

Yeni Yayın

SANA İYİ GELMEYENİ BIRAKMAMAK

 Düşünüyorum da neden bazen bizler bir girdabın içinde sürekli dolanıp duruyoruz. Neden bizlere iyi gelmeyen şeylerle yaşamaya diretiyoruz kendimizi. Kazancımız ne belki de bunca kayıp varken... Batmak üzere veya batan bir gemideyiz. Gemi suların sığlarına doğru gidiyor ama sırf o gemide yaşadık, anılarımız var ve emek verdik diye gemiyi bırakamıyoruz. Oysa ki gemi battı ve sen içinde batanla birlikte onu bırakman gerektiğinin farkında olarak ayrılmıyorsun ondan.  Evet konunun gemiyle ve batmasıyla bir alakası yok. Konu sensin konu benim. Konu bizim vazgeçmediklerimiz, alışkanlıklarımız, kendimizi belki de hiçe sayarak önümüze koyduklarımız ve kaybolduklarımız. Kendimden yola çıkarakta bu yazıda kısaca buna değinmek istiyorum. Çok seviyorum, çok değer veriyorum ve evet çok EMEK verdim. ama sonuç bana iyi gelmiyor ve başka bir sonuç bırakamıyorum. Farkında mısın iki türlüsü de sadece bana zarar veriyor. Acı olan da bu farkında olmak.  Bazen farkında olmak olan şeyden daha ...

Takip Edenler (Mavi renkli izle butonuna tıklayarak takip edebilirsiniz)

Reklam

OLUMLU DÜŞÜNME SANATI NASIL GERÇEKLEŞTİRİLİR ? (Ruhsal çöküşte olanların okuması gereken bir yazı)

 

Olumlu Düşünme Sanatı
Olumlu Düşünme Sanatı 

Herkese merhaba. Blog sayfama yine yeniden hoş geldiniz. Başlıktan da görüldüğü üzere bugunkü konumuz "olumlu düşünme sanatı" ile ilgili bir konu. Uzun zamandır yazmak istiyordum bu yazıyı ve hala tam hazır olmamakla birlikte ben yazmışım ve siz de okuyor olmaktasınız. Keyifli okumalar diliyorum. :)

Olumlu düşünme sanatı deyince aklımıza tabi ki pozitif, iyi anlamda ve hoş şeyler düşünme durumu olarak ifade ediyoruz kendimize en basit haliyle. Zaten budur aslında. Bu konunun teması bakıldığı zaman pozitifliktir. Olumlu düşünme aslında insanoğlunun yapabileceği en basit düşünce algısı iken bizler işi biraz daha zorlaştırıp hep en kötü olanını düşünüyoruz. Çünkü kendimizi bir durum karşısında iyi şeylere kaptırdığımızda o durumun sonucu hüsran olduğunda özgüvenimiz ve pozitif düşünme kısmına içimizde veda ediyoruz. Ama bilinmesi gerekir ki pozitif algı bizim kendimizi bir durum veya olay karşısında iyi hissetmemiz için yapılan bir şeydir. İsterse o durumun sonucu istediğimiz gibi bitmesin. Bazen bunu bile bile olumlu düşünmek gerekir ki bunu kendimize çekelim.

Olumlu düşünme aslında bizlerin korkusudur. Çünkü kendimize bir şeyleri iyi anlamda yakıştırmaktan korkarız sonucunu bilmediğimiz için her an karşılaşacağımız şeyler bambaşka olabilir mantığı ile bu fikri yok ediyoruz içimizde. Sebebini açıkladım net ve hepimizin de aslında bildiği bir sebep. Tam ifade edecek olursam BELİRSİZLİK ! Belirsizlik bizleri negatifliğe veya olumsuz düşüncelere iten bir unsurdur. Bu unsuru nasıl yıkabiliriz, neler yapabiliriz ufakta olsa bunlardan bahsedeceğim biraz. Sorarsanız ben uyguluyor muyum ? Elimden geldiğince aklım bunu alabildiğince. Çünkü bazen benim bile bitik ve perişan durumlarım olabiliyor. Haliyle insanız ve bazen bunu başaramayabiliyoruz. Ama bu dediğim birkaç nasihat, öğüt, bilgi paylaşımı ne olarak isim veriyorsunuz bilemiyorum ama uygularsanız biraz daha iyi şeyleri kendinize yakınlaştırıp ruhsal anlamda bir yükselişe geçebilirsiniz. 

İlk olarak her olay karşısında pozitif düşünmeye çalışın. Çünkü bu durum sizi iyi anlamda ayakta tutabilecek en temel yoldur. Elbette hayatta çeşitli üzücü durumlar yaşanabilir bunlar karşısında bu metod işe yaramayabilir fakat bir şekilde mutlu ve özgüvenli olarak hayata devam etmek için bunu yapabilmeliyiz. En azından olumlu bakabilmek lazım hayata karşı.

Diğer uygulamamız gereken yol ise insanları çok fazla takmayın hatta hiç takmayın. Benim bu konuda sayfamda birkaç yazı yer almakta. Sebebi ise aslında hayatımızdaki birçok çöküşün, negatifliğin sebebini etrafımızdaki insanlardan alıyor olmamız. Söylenen bir söz, yapılan bir hareket insanı kendine değersiz hissettiren davranışlar maalesef ama maalesef bizleri üzen şeyler. Fakat hiç düşündük mü biz o insan için böyleyiz tüm insanlar için değil. Ve gerçekten böyle miyiz ? yoksa o insana veremediğimiz şeylerden dolayı onu tatmin edemediğimiz için mi ? Bunun cevabını kendimize net verebiliyorsak bilmeliyiz ki aslında biz insanları değil insanların bize karşı kendimizi şüpheli hale getirmesini takıyoruz. Yani o insan beni neyden dolayı bu şekilde görüyor ve o gördüğü şey ben de varsa diğer insanlar da bunun fakında olursa aynı tepkiyi verirler mi diye düşünüyoruz. Ve farkına varıyoruz ki aslında biz insanlardan ziyade kendimizi kafaya takıyoruz. Kimse için kendinizi değiştirmeyin hele ki sizi sudan sebeplerden ya da hiç sebepsiz yere bu şekilde davranan şeylerin hayatınızda bahsi bile olmasın.

Kendinizi her daim değerli ve yeterli hissedin. Kendinizi şımartın hayata karşı. Sevdiğiniz ve istediğiniz tüm güzellikleri hayatınıza almaya çalışın veya siz onların yanına gidin. Çünkü bizlerin kendimizi hayata karşı yetersiz hissettiğimiz anlarda olumlu düşünceyi kaybedip o yetersizliği düşünmenin vermiş olduğu negatiflilikle yetmeye çalışıyoruz. İnsanlara ve hayata karşı kendimizi kanıtlamaya çalışıyoruz. Ama nereden biliyorsunuz belki eksik değilsiniz belkide siz çok fazlasınız. Bunları kendi içinizde yaşadığınız hayatın içinden örneklerle bağdaştırarak iyice ve güzelce düşünün. 

İyimser olmayı öğrenin. Yani olaylar karşısında her zaman kötü enerjiyi çağırmak yerine evrene pozitif ve iyi enerjiler gönderin. Çünkü insanın içinden gelen aklından geçen şeyler gerçekten gerçek oluyor ve siz kendinizi ona göre şekillendiriyorsunuz. Örneğin yarın matematik sınavınız var ve siz matematik sınavından çok korkuyorsunuz.- ama canla başla çalışıyorsunuz. Sınav anı geldiğinde ise hiç çalışmamışcasına kendinizin başarılı olacağınızı hissetmeyip sınava giriyorsunuz ve sonucu aslında o an siz kendiniz belirliyorsunuz. Aslında bunu olumlu hale getirerek, kendinize iyi ve olumlu düşünceleri çekerek daha sağlıklı ve huzurlu bir ortam oluşturabilirsiniz kendinize. 

Hayatınızda belli noktalarda başarısız olmuş olabilirsiniz. Belli noktalarda kendinizi iyi hissetmemiş ve yetrsiz hissetmiş olabilirsiniz. Belki de hayatınızın bazı anlarında olumlu düşündüğünüz şeyler hüsranla sonuçlanmış olabilir. Ama unutmayın ki bu koşullar her zaman geçerli olmuyor. En basitinden şöyle düşünün ya hayatınızın her alanında başarılı ve mutlu musunuz ya da hayatınızın her noktasında olumlu sonuçlarla mı karşılaştınız ? Cevabınız hayır ise aslında olumlu düşünmenin ilk adımını kendinizde atmanız gerekiyor eğer çoktan adım atmışsanız bunu istikrarla devam ettirmeniz gerekiyor. Hayatınızın her alanında mutlu olamadığımız gibi her alanında mutsuz olacağız diye bir husus yok bu hususu yaratibelecek tek kişi bazen elimizde olmayan durumlar hariç bizleriz. Bunu olumlu düşünme sanatı kapsamında avantaja çevirebilecek kişi gene bizleriz başkası değil. Farkında mısınız hayatımızda başkaları bizim  yaşantımızı, ruh halimizi olumsuzluğa sürüklerken olumlu yaşama sürükleyen bizleriz Çünkü herkes herkesi yıkabilir ama toparlanmak tamamen size kalmış.

Geçmişte olumsuzlukla sonuçlanan durumları lütfen geleceğinize taşımayın. Hani derler ya önümüzdeki maçlara bakalım. İşte aynen bunu yapalım. Geçmişte yaşanan geçmişte kaldı. Sizler bugünlere, geleceğe adım atıp yürüyorsunuz. Ve bunu kendi açınızdan olumlu düşünmeye itmek istiyorsanız yaşanan olumsuzlukları yaşanmışlıkta bırakmalısınız. Geçmişi geçmemiş yapmayın. 

Ve en önemlisi gülün. Gülümseyin, gülümsetin hatta kahkaha atın hayat enerjinizi artırın. Çünkü gülmek bazen mutlu olmaktır. Bazen hayatı sallamaktır. Bazen hayatla dalga geçmek bazen de eğlenmektir. Kimi zaman da mutlu etmektir. Gülmek insanın kendisini hayatta tutmasıdır. Dertlerini gizleyen acılara merhem olmaktır. Çocukluk ve saflıktır, doğallıktır. Yani gülmek bir eylem ve hormondan daha fazlasıdır. 

Gülümseyin
Gülümseyin.

Evet bence olumlu düşünmeyi nasıl sağlayabiliriz ve olumlu düşünme sanatını kendimiz için nasıl gerçekleştirebiliriz bunu çok net ve açık anlattığımı düşünüyorum. Umarım size çok yardımcı olabilmişimdir ve okurken bir nebze olsun faydalı olabilmişimdir. Bu blog yazısını beni tanıyan tanımayan herkes okuyacak ve bu yüzden size şunu diyorum. SİZ ÇOK AMA ÇOK DEĞERLİSİNİZ. AYNAYA BAKIN VE BEN ÇOK DEĞERLİYİM DEYİN KENDİNİZE. 

Hoşça kalın, kendinize çok iyi bakın. Sağlıklı günler herkese. :)


By Alihan Alkurt 


Yorumlar

  1. Sevgili Alihan, ben en kötüsünü düşünüp, en iyisini yaşamaya çalışanlardanım. Boylelikle hayata ve insanlara karşı daha temkinli olabiliyorum. Fakat; tabi ki seninle ayni fikirdeyim, iyi düşünelim ki iyi olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle katılıyorum bu şekilde hayata karşı daha iyi bakarak yol almamız kendi ruh ve beden sağlığımız için iyi diye düşünüyorum. Ama kendi doğrultunuz yani kötüyü düşünüp en iyisini yaşamak o yaşanılan ana kadar ki süreçte belki bizi yıpratabiliyor. En azından bazı psikolojiler bunu kaldiramayabiliyor. Sebebi ise iyi sonucun gelmesi anına kadar düşünce olarak yıprandığı için o iyi sonuca da odaklanamıyor ve o mutlu anın tadını doyasıya çıkaramıyor. Ama siz de tabi ki kendinizi bu şekilde düzene sokabiliyorsaniz ve yararı da oluyorsa o zaman ne mutlu size ki umarım hep iyi sonuçlarla karşılaşır ve yüzünüz her daim güler. 😊

      Sil
  2. İnsanın zihnindeki düşünceler bir şekilde yine kendisinin kararlarını, yaşama olan yaklaşımını belirliyor. En ufak bir olumsuz durumda yelkenleri suya indirmemek gerekiyor. Çok güzel ve faydalı bir yazı olmuş, teşekkürler. ^-^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok ama çok haklısınız. Sonuna kadar katılıyorum. Yazımı beğendiyseniz de ne mutlu bana ama yazının okurlara yarar sağlaması beni gerçek anlamda daha mutlu ediyor. Umarım yarar ve bir şekilde umut getirecek bir yazı olur. Sayfamı ziyaret edip okumaya değer gördüğünüz içinde ayrıca teşekkür ederim. :) Ne yapıyoruz daima gülüyoruz ve gözümüzdeki ışığı ve umudu hiç ama hiç kaybetmiyoruz.

      Sil
  3. Ben genelde olumsuz düşünüyorum yani olumluda düşünürüm aslında ama genelde bir şeyin önce olumsuzunu kafamda kuranlardanımdır

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu psikolojiyi aslında çoğumuz yaşarız bu aslında şuna benzer bu örnekle çok daha rahat anlaşılabilir. Örneğin bir sınava giriyoruz ve sınavımız iyi geçmiştir ama ne olur ne olmaz diye sorulduğunda sınavdan düşük bekliyorum çok da iyi değildi gibi ifadeler kullanırız. Halbuki güzeldi sınavımız ve yüksek bekliyoruz işte bu psikolojiyle parallelik gösterir. Ben buna beklenti arzumuzu artırma diyorum aslında. Yani yanıltıyoruz kendimizi çünkü sonucun söylediğimizden daha iyi olacağını bildiğimiz için beklentimizin karşılanma arzusudur bu. Bir çeşit bilerek yanıltma yöntemidir aslında. :)

      Sil
    2. Evet tam da bu bence bazen gerçekten bilerekte yapıyorum eğer kötüsünü düşünürsem iyi bir sonuç olduğunda mutlu olmak için :)

      Sil
    3. O zaman size şöyle bir tavsiyem olacak. Bence bilerekte olsa bilmeyerekte olsa her zaman iyisini ve kendiniz için en güzelini düşünün en azından bunu deneyin ve sonuca gelen sürece kadar vazgeçmeyin. Bu aslında insanın kendini kandırması değil güzeli düşünerek kendine ve yaptığı şeye değer vermesidir. ☺

      Sil
  4. güzeeeel yazııııı ben de hep olumlucuyuuum :) bu konuda güzel bi kitap bulup okudum sahaftaa :) iki kitap aslındaa, olumlu düşünmenin gücü, olumlu yaşamanın gücü, norman vincent pearle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim .:) Ne kadar güzel ama değil mi böyle olmak. Hayata hep olumlu ve güzel açından bakmak bize daha pozitif sonuçlarla geri dönebiliyor. Kitapları çok merak ettim ve sanırım okuyabilirim çünkü çok merakım var bu tür konulu olan kitaplara da. Hafızama kazıdım. :) Teşekkür ederim ayrıca da güzel önerilerin için.

      Sil
  5. En can alıcı nokta ‘ gülümsemek ‘ bu yazıda. Eline sağlık 👍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya beğendiyseniz ne mutlu bana. Teşekkür ederim. 🙏 Gerçi gülümsemeyi kim beğenmez. Hayata her zaman olumlu bakabilmek istiyorsak her koşulda bunu basarabilmemiz gerek diye düşünüyorum ben de. En azından bir çok durumda gülmek ve gülümsetmek iyidir. 😄

      Sil
  6. Ya eğer faydam dokunduysa bir şeyleri sizlere karşı ufakta olsa uyandirabildiysem çok mutlu olurum. Aslında insanları hiçbir zaman kafaya takmamak gerekiyor. Çünkü insanoğlu değişken bir varlıktır ruhi ve fiziki olarak bakıldığında. Değişen şeyleri kalıcı olarak kendimizde hasar bırakmak bakıldığında çokda mantıklı gelmiyor değil mi düşününce. İşte bu yüzden sadece kendimizde olumsuz hissettiğimiz şeyleri düzeltmeye çalışalım kafaya takmak yerine. Ve gülümseyerek hayata devam etmeniz durumunda aslında anlayacaksınız ki ya da çok daha iyi anlayacaksınız ki hayat tüm zorluklara rağmen ne kadar da üzülmeye değmez, kendimizi yıpratmaya değmez. O yüzden bol gülümsemeli hatta kahkahali bir hayat diliyorum. 😊

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınızı ve isteklerinizi buradan bildirebilirsiniz.

Bu Blogdaki Popüler Yayınlar

MEYVELERİN KARAKTERLERE YANSIMASI, HANGİ MEYVE HANGİ KİŞİLİK ÖZELLİĞİNİ YANSITIR ? 🍒🍌🍉🍇

Herkese merhaba, çok eğlenceli ve tamamen kendimin bulduğu güzel bir içerikle karşınızdayım. Bugünkü yazımda sizlere bazı  meyvelerin hangi karakter ve kişilik özelliğini yansıttığını ve psikolojinizi nasıl anlattığını kendi düşüncelerim dahilinde anlatmaya çalışacağım. Umarım yazıyı keyifle okursunuz. Çünkü ben yazarken çok keyif aldım:) Hadi hazırsanız başlayalım. Bu arada bunlar benim tamamen kendi fikirlerim onuda belirtmek isterim. Ve bu fikirlere çevremdeki bu meyveyi seven insanları gözlemleyerek oluşturduğum fikirler olmakla birlikte bendeki izlenimleri aktardım notunu düşeyim. 1. ÇİLEK 🍓 Çilek severler bence çok sıcakkanlı ve samimi insanlardır. Daima insanları kırmazlar ve güler yüzlü davranırlar. Kolay kolay reddetmeyi sevmezler. Tatlı bir üsluba sahiptirler.Sohbetleri insanları alıp götürür. Ve kolay bir şekilde kendilerini sevdirirler. Biraz dağınık olabilirler. Ayrıca aşık olmayı çok severler. 2. MUZ 🍌 Muz severlerin kişilik ve karakter özellikleri...

ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ DOĞRU BİR ŞEKİLDE NASIL YAPILIR ? DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DURUMLAR NELERDİR ?

Herkese merhaba, blog sayfama hoş geldiniz. :) Güzel bir konuyla geldim. Aslında bu konu herkesi ilgilendirmesede zamanında hepimizi çok ilgilendirdi ve hala ilgilenenler ve ilgilenecek olanlarımız var. Ben bu yazıyı tercih döneminden haftalar önce yazıyorum ama yayınlanma olarak tercih dönemine denk getirmeye çalışacağım. O zaman hemen gelelim asıl konuya. Biliyorsunuz ki çok uzun sürelerce çalıştınız ve üniversite sınavına girdiniz. Aslında sizin için bitmiş gibi görünse de sonuç açıklanma evresi ve tercih evresi gibi insanın içini kemiren süreçler daha var. Ben en keyifli görünen ama bir o kadar da insanı terleten kısımdan bahsedeceğim yani tercih dönemi. Şimdi tercih nasıl yapılır ? daha doğrusu doğru tercih nasıl yapılır ? Nelere dikkat edilir ? elimden geldiğince geçen sene kendi yaşadığım deneyimler ve öğrendiklerim dahilinde kısaca bahsedeceğim. Üniversite& Bölüm Tercihi TERCİH DÖNEMİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKİLEN HUSUSLAR 1. SIRALAMAYI BAZ ALMALISINIZ ! İlk olarak yapmanız ...

YAKIN ARKADAŞTAN SEVGİLİ OLUR MU ?

 Herkese merhaba. Yeni bir blog yazısına hepiniz hoş geldiniz. Bugünkü konuyu çok yakın ve çok sevdiğim bir arkadaşım ona selam olsun :) az önce konuşurken farkında olmadan yazı konusu söyledi. Yani bu konuyu yazıp yazmamak arasında çok ikilemde kaldım ama neden yazmayayım ki bence hepimizin merak ettiği, fikir sahibi olduğu ve nasıl olur böyle bir şey ya diye düşündüğü bir konu olmuştur. O zaman bende kendi fikirlerimi beyan ederek yazıya giriş yapıyorum. :) ( Bu yazıyı neredeyse 3 ay önce yani 20 Eylülde yazmak için konuyu taslağa alıp bırakmışım ve yazmak mı? Hak getire. Taslaklarımı kontrol ederken bu konuyu gördüm ve bence artık devam edip yayınlamalıyım dedim). Yakın Arkadaş En yakın arkadaştan sevgili olur mu ? diye düşünüyoruz şimdi. Belki içinizden ne kadar iğrenç olur mu öyle şey ya ya da neden olmasın ki ne var bunda abartılıyor bu kadar diyenleriniz vardır.  Ben aslında şöyle ki her iki fikre katılıyorum ama şu şekilde katılıyorum. Daha detaylı düşünürsem insanları...

ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ BOZULDUĞUNDA SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE NASIL GERİ DÜZELİR ? 👫

Herkese merhaba 😊 Arkadaşlık bağı  Bugün hepimizin ya da genelimizin ortak durumu olan arkadaşlık konusuna değinmek istedim. Biliyorsunuz ki arkadaşlar herkes için vazgeçilemez bir durumdur. İnsanlar daima çevrelerinde, sosyal yaşantılarında, kültürel ortamlarda ya da yaşadığı her ortamda birbirleriyle iletişim kurma gereği duymaktadırlar. Çünkü insanlar birbirleriyle daima ilişki içerisinde olarak yaşamlarını devam ettirme gereği duyarlar. Bu da hayatın bir kanunu ve insanların bir ihtiyacıdır. Tabi her şey oldu farz edelim, arkadaş veya arkadaşlarımızı bulduk ve bir şekilde ortamımızı oluşturduk. Şimdi en merak edilen uzun sürecek ve sabırla birlikte her duygunun harmanlanacağı kısma gelelim. Arkadaşlık, dostluk bu dünyadaki en güzel şeylerden biridir. Kimi zaman arkadaş olarak başladığın yola artık dost ve en üst duyguyu yani güveni kazandığında kardeşlik duygusunu kazanmış ve birbirinize o şekilde davranmaya başlamışsınızdır. Aile olmuş ve her daim yediğiniz, içtiğin...

GELİN SOHBET EDELİM #1

Selam nabersiniz? umarım iyisinizdir ben iyiyim idare ediyorum diyeyim daha doğrusu. Canım çok sıkıldı ve sohbet yazısı oluşturayım dedim. Hatta bunu ilk yazı şeklinde başlatıp belirli bir sırayla bazı günlerde -CANIM İSTEDİĞİNDE YANİ- #gelinsohbetedelim başlığı altında içimi de dökerek belki de yazıyı okuyup kendini açmak isteyenleri de dinleyerek sohbet etmiş olacağım. Çok uzun olmayacak zaten kısa ve öz:)       Sohbet #1 Giriş faslını da yaptıktan sonra bahsedeyim biraz şu aralar neler yapıyorum. İlk olarak mezun olduğumu belirtmek isterim. Pdr ' yi bitirdim ve artık 4 yıllık üniversite hayatımı tamamlamış oldum. Kepimi de attım rahatladım açıkçası:)))) Tabii biraz burukluk da var içimde artık öğrenci olmamak, sevdiğin insanlardan uzağa gitmek. Mersin'de üniversiteyi okuduğum için ve çoğu sevdiğim arkadaşlarımla da başka şehirlerde yaşadığım için ayrı kaldık tabii. Telefondan iletişimdeyiz sürekli ama yüz yüze olduğu keyfini vermiyor hak verirsiniz ki. Bu açıdan biraz ...