Ana içeriğe atla

Yeni Yayın

SANA İYİ GELMEYENİ BIRAKMAMAK

 Düşünüyorum da neden bazen bizler bir girdabın içinde sürekli dolanıp duruyoruz. Neden bizlere iyi gelmeyen şeylerle yaşamaya diretiyoruz kendimizi. Kazancımız ne belki de bunca kayıp varken... Batmak üzere veya batan bir gemideyiz. Gemi suların sığlarına doğru gidiyor ama sırf o gemide yaşadık, anılarımız var ve emek verdik diye gemiyi bırakamıyoruz. Oysa ki gemi battı ve sen içinde batanla birlikte onu bırakman gerektiğinin farkında olarak ayrılmıyorsun ondan.  Evet konunun gemiyle ve batmasıyla bir alakası yok. Konu sensin konu benim. Konu bizim vazgeçmediklerimiz, alışkanlıklarımız, kendimizi belki de hiçe sayarak önümüze koyduklarımız ve kaybolduklarımız. Kendimden yola çıkarakta bu yazıda kısaca buna değinmek istiyorum. Çok seviyorum, çok değer veriyorum ve evet çok EMEK verdim. ama sonuç bana iyi gelmiyor ve başka bir sonuç bırakamıyorum. Farkında mısın iki türlüsü de sadece bana zarar veriyor. Acı olan da bu farkında olmak.  Bazen farkında olmak olan şeyden daha ...

Takip Edenler (Mavi renkli izle butonuna tıklayarak takip edebilirsiniz)

Reklam

BEN KİMİM ? NASIL BİR AİLEM, HAYATIM VE ARKADAŞLARIM VAR ?

 


Herkese merhaba. Blog sayfama hoş geldiniz. :) Bugün ilk defa kendi hakkımda bir blog yazısı yazdım. Normalde hep tecrübelerim hakkında yazı yazarken ufakta olsa bahsederdim bazı şeylerimden fakat bu yazı tamamen ben odaklı olduğu için yazarken hem gerildim hem de heyecanlandım açıkçası. Ki bu yazıyı aslında 50. yazıya özel yazmak istiyordum fakat 45. yazıya kısmet oldu. Bir söyleyince de böyle dile kolay geliyor 45 yazı, içerik, konu hani aslında kolay gibi dursada gerçekten böyle bir işe giriştiğinizde ne kadar zor olduğunu anlıyorsunuz. Ufaktan o zaman yavaş yavaş kendi hayatıma bir giriş yapayım. Ve bu arada beni tanıyanlar okursa bu yazıyı sesimden kendim anlatıyormuşum sanki karşınızdaymışım gibi okursanız bence daha güzel olacaktır.

Ben Alihan. Yaşam Atölyesi blog sayfasının yazarıyım böyle deyince de bir tuhaf oldu, bir havalı oldu daha doğrusu. Ama öyle yani bir blog yazarıyım şu an da. Baktığımızda bir blogum var ve çeşitli konularda kendime has ve kendi kalemimden kendi düşüncemden çıkan  güzel içerikler, yazılar yayınlıyorum daha doğrusu yayınlamaya çalışıyorum. Neyse devam edelim. :) 19 yaşındayım.  İstanbul'da doğdum. Kayseri de yaşıyorum. Mersin Üniversitesi Pdr bölümü öğrencisiyim. Bölümümü seviyorum severek okuduğum en azından okumaya çalıştığım bir bölüm. :) Normalde Hukuk bölümünü okumayı çok istemiştim ama kısmetimde yokmuş demek ki ve hayat beni bu konuma getirdi ki asla şikayet ettiğim bir konum değil. Çünkü gene ben benim ve olmak istediğim 2. planım arasında olan bir yerdeyim. Hukuk istemem deki en büyük sebepte gerçekten ama gerçekten ben böyle havalı işte ultra güzel bir bölüm hani adı şanı var diye istemedim hiçbir zaman. Her zaman aile yapımdan dolayı ve biraz da dünyanın adalet yapısını kendi içimde sorgulamaya başladığımdan bu yana istemiştim. Dediğim gibi yiyecek ekmeğim benim eğitimci olmaktan geçiyorsa ki en kutsal meslektir eğitimci olmak olduğum yeri de kendi adıma zirveye çıkaracak kadar en iyisi olmaya çalışırım bunun içinde çalışacağım. Bu arada aile yapım demişken tabi ki bu yazı "Ben Kimim" adlı bir yazı ve kendimi sizlere anlatıyorum ona da ufak bir değinelim;

Ben annesi ev hanımı babası memur olan bir ailenin çocuğuyum. Aile yapım çok huzurlu bir yapı olmamakla birlikte her zaman gurur duyduğum ve gene olsa gene böyle bir ailenin çocuğu, üyesi olmak isterdim diyebileceğim bir aile. Çünkü başta hepimizin olduğu gibi çok fedakar ve beni buraya kadar getirmiş hala ilerletmeye çalışan fedakar bir annem var. Hep ben de yeri ayrı oldu. Hani erkek çocuklarının kahramanı çoğu zaman babaları olur ya benim aslında hep kahramanım, kurtarıcım annem oldu. Çünkü annem hep yanımdaydı. Yani babam olmadığında o yanımdaydı babam olduğunda gene o yanımdaydı yani kendimi bildim bileli hep annem benim yanımdaydı. Çocuklar hep babalarını bir çınar ağacı timsali görürlerdi ya benim hep çınar ağacım annemdi. He diyeceksiniz ki baban bu hikayede nerede?  Babam bu hikayede hep kendini başrole katmak isteyen fakat bunu isterken yapamayan bir insandı. Yani aslında hiç yanımdaymış gibi gözükmese de o da kendi çapında hep yanımdaydı. Ama dedim ya ANNEMİN yeri benim için hep bambaşka oldu. Onun hayat hikayesi ve hala vermiş olduğu yaşam mücadelesi hep bana örnek oldu. Çünkü aslında benim "Superwomanimdi" :) Biraz duygulandım ama neyse toparlayalım. Hep de öyle olmaya devam edecek. Aslında benim ailemde hep başrolde olan kadınlardı. Teyzem, anneannem, annem vesayre. Hep yanımda olan onlardı. Bu arada çocukluğuma kısaca inersem çok ama çok eğlendiğim ve gerçekten fazlasıyla çocukluğumu yaşadığım bir zaman dilimiydi çocukluğum. Yani genel açıdan çok güzel bir çocukluğum vardı. Ama şöyle bir şey vardı ki babamın mesleğinden ötürü çok okul ve şehir değiştirmek zorunda kalırdım. Pek çok şehir ve farklı insanlar gördüm her yerden bir şeyler katmaya çalıştım kendime. Bazen zor olsa da uyun sağlamak o zaman için. Şimdi baktığımda bu bile bana bir yarar sağlamış aslında çünkü değişim ortamlara adapte olma durumum belki de birçok kişiye nazaran daha hızlı oluyordu. Ve baktığımda  hala minik bir Alihan görüyorum kendimde o çocuksu tarafımı kaybetmekte hiç istemiyorum.

Çevremde beni tanıyan veya tanımayan uzaktan gören, sesimi duyan insanlar hep bir kibar çıtkırıldım olduğumu düşünürlerdi. Ha yanlış değil hep kibardım, insanlara iyi davranmaya çalışırım ve tabi ki duygusaldım. Ama bilmiyorlardı ki hep çok güçlüydüm hiçbir zaman arkamdan ya da yüzüme denen kendileri gibi iğrenç ve fesat düşüncelerine hiçbir zaman aldırış etmezdim. Başta ederdim  ama o başı geçeli en az bir 10 sene oldu. İsterlerse orduyla gelsinler. Dünya üzerlerine gidiyormuş gibi tepki alırlardı. Bizim ailede hep öyleydi ama. Aslında doğulu bir ailenin çocuğuyum ve ailemdeki erkek figürleri de hep çok iyi insanlardı fakat bizim ailede hep yıkılan erkekler onları toparlayan kadınlardı her zaman düşen erkekler onları tekrar kaldıran kadınlardı, kafası yere eğildiğinde dik yürümesini öğreten gene kadınlardı yani benim ailemde kahramanlar hep kadınlardı. Kurtardıkları da hep erkekler. Yani şunu da görmüş oldum bir yerde kibar bir erkeğim diye çabuk yorulurum ve pes ederim gibi duruyordu ama ailemde erkeklerin bana öğrettiği şeylerden biriside şuydu ki istersen as istersen kes elinde tesbih ağzında sigara ayakta durman gereken bir rol imajı vermiyordu bana çünkü görüyordum hep yıkılan onlardı beni oldurmaya çalıştıkları şey dışarıdan güçlü ama içeriden yenik bir erkek gibi durmamı istemeleriydi. Ama ben dışarıdan pek çok hem cinsime göre bazen onların söylemiyle çok çıtkırıldım dursam da şundan çok emindim ki içeriden aralarında en güçlüsü bendim. Her pes ettiğimde kendi kendimi ayağa kaldırdım her umutsuzluğa düştüğümde kendi umudumu yeniden yeşerttim. Bazen kaybettiğimde kayıplarımdan kazançlar çıkardım kendime. Umarım da hep böyle olurum. ÇÜNKÜ BEN BUYUM :) Adam gibi adam insan gibi de insanım. Kimilerine onlar gibi hödük kaba saba olmadığım veya tek konuştuğum iğrençlik olmadığı için batsam da.

Ha düşüşlerimde hep mi kendi kendimi ayağa kaldırdım hayır tabi ki çünkü ailem zaten hep vardı onlar benim düşündüğümde toparlayıcı gücümdü. Ama aile gibi olan kız arkadaşlarım vardı bakın gene kız gene kadın. Çünkü ben hep böyleyim diye erkek arkadaşlarım beni iterdi çekmeye çalıştıklarında ise bana hiç samimi gelmezdi çünkü bilirim ne anlamda beni aralarına aldıklarını ya dalga geçmek ya da işleri düşmek gibi şeylerdi. Tabi ki erkek arkadaşlarım var ki çok sevdiğim var hepsi de samimiyetlerine çok güvendiğim pırlanta gibi insanlar. Ama benim ilk yola başladığım kız arkadaşlarım oldu. Onlar daima ellerinden geldiklerince yanlarımda oldular. Kız erkek tüm arkadaşlarımı da yanımda oldukları için destek oldukları için bir kez daha teşekkür ediyorum tabi ki. Ve onları çok seviyorum. Aslında bakıldığında geniş gibi görünüyor çevrem çünkü herkes yanımda herkes arkadaşım herkes beni seviyor gibi dursa da bunun gerçeklerine inandıklarımı, hissettiklerimi farz edersem küçük, minyon bir çevrem var ve bundan çok mutluyum. Hep söylediğim bir şey var herkes herkesle ama ben sevdiklerimleyim. 

Çevremdeki arkadaşlarım hepsi ayrı ayrı kaliteli ve çok özel insanlar. Birçoğu da benim gibi aslında samimi ve inançlı, hayatta kalmak için savaşan. Hepsi bir gök kuşağının apayrı rengi. Düşünceli ve tam olması gereken kıvamda. Ben istediğim için değil onlar öyle oldukları için bana göre tam kıvamında zaten. Hepsiyle her şeyi konuşabilirim her konuda tartışabilirim. Kafa yapımı uymasa da uydurabilirim. Çünkü dedim ya onları çok seviyorum. Hepsinin bana kazandırdığı ayrı ayrı şeyler var bir selamlaştığımdan tutunda en samimi olduğuma kadar. Arkadaşlıklara çok değer verdim hep hala çok değer veririm. Kimisinden gördüğüm değerin kat katını alsam da kiminden eksik gördüm o değeri ama o değeri eksik gösterenler de aynı karşılığı aldılar bir yerden sonra ya da belki de karşıdaki insan bize olduğu kadar değer veriyordu da ben mi benim ona verdiğim kadarını versin istiyordum tartışılır. Her zaman bir insan da aradığım ilk şey samimiyet ve candan olmaktı bir de kendisi gibi olmasıydı tabi ama bunu zamanla tanıdıkça anlıyordum. O zaman da ona göre davranıyordum. Bu arada bu arkadaş kategorisinde benim hem Kayseri hem Mersin kapsamlı yani tanıdığım tüm güzel insanlar.

Hayatta hep kolay şeyleri severdim fakat o kadar çok zorlukla karşılaştığım için bünye alışınca vazgeçemiyorsun zorluk beni istesem de istemesem de çekmeye başladı. Ve zorlukları hatta imkansızlıkları istemeye başladım. :) Ama her zaman ki gibi neyi çok istiyorsak ve seviyorsak o bizden kaçtı. :) Ama olsun peşini bırakmayalım bazen bırakalım en azından. Ha bu arada en sevdiğim renk sarı hatta sapsarı. Tam bir Harry Potter Manyağıyım hatta delisiyim filmleri, okuduğum serideki kitapları, anı olarak aldığım eşyaları vesayre hep değerlidir benim için. Bu arada en değerli anılarım hatta tekrar olsun tekrar yaşarım dediklerim lise yıllarındaki anılarım tabi ilk iki yılını atmak şartıyla. 😄

Kendi işlerimi hep kendim halledeyim isterim. Mümkün olduğunca kendi işimi başkasının yapmasına izin vermem. Haksızlıklara karşı gelen ve sesimi her zaman özgürce duyurabileceğim bir yapım var. Şiddete tamamen karşıyım tartışma vesayre şeylerimi hep konuşarak halletmeye çalışan birisiyim. Biraz takıntılı olduğum söylenir. Doğru da söylenir. Bazı şeylere taktım mı bırakmam peşini ille de o şey olacak. İnatçıyım biri zorla beyaz renge beyaz diyeceksin derse onun dışında her şeyi söylerim o derece. Biraz törpüledim ama çok etkili olduğu söylenemez. Her zaman usulünce açık sözlü olmaktan yanayım kimseyi kırmadan ve üzmeden olumlu ya da olumsuz şeyleri söylerim. Bilin ki arkanızdan konuşuyorsam o konuştuğum şeyi mutlaka zamanında bir yerlerde yüzünüze söylemişimdir. O yüzden ona durum değerlendirilmesi denir dedikodu değil diyerek yırtayım ya da öyle zannedeyim ben. :) Yardım etmeyi elimden geldiğince takatim olduğunca severim ve yapmaya çalışırım. En sevmediğim huylarımdan birisi. Bir diğeri de çok fazla "hayır" kelimesini kullanamam illa ki o kelimeyi biraz Alihanca kendi dilimde süsleyerek gene uygun bir dille söylerim. Kinci bir insan değilim ama bana kin tutan insana ben de kin tutarım. Sonra bu kadar iyi ve kibar birisi nasıl böyle olur derler ?  Kısacası ben de  melek değilim arkadaşlar insanım. :) En sevmediğim insan tipi ne yapmak istediğini bilmeyen, işi düşünce yanıma gelen ya da arayıp soran insan tipidir. Yani beni bana değersiz hissettirmeye çalışan insandır. Bunu belki istemeyeerek yapıyordur ama yapmamalı. Birçok hayalim var aslında hepsi bence birbirinden klişe belki ama çok güzeller umarım bir gün gerçekleştirmek dileğiyle diyorum kendi kendime. Aslında bahsetmeyi çok istiyorum ama o kadar çok ki belki sıkılırsınız ya da ben sıkılırım. Bence bunun için hayallerim konulu bir blog yazısı adı altında yazmam çok daha verimli olabilir hatta öyle yapayım evet bir sonraki yazı konumuz da bu olsun, hayallerim ve hedeflerim. Ama birinden bahsedersem şunu yapmayı çok istiyorum umarım gidebildiğim kadar çok fazla ülke ve şehire giderim hatta gideceğim ya yapacağım yani bunu. :) Yani benimde hayatım bu şekilde bunlardan ibaret kısa ve öz olmak gerekirse yaşıyorum okul, ev, dersler, arkadaşlar derken ilerleyen fena da olmayan bir hayatım var.

Ve evet geldik bana göre bu güzel yazının sonuna. Kendimden bahsetmek aslında hep tedirgin olduğum şeylerden birisidir. Ama bu bahsettiklerim bence çok detaylı olmamakla birlikte en azından az çok tanımanız amaçlı hoş bir yazı oldu. Çok kararsızım hala bu yazıyı yayınlamakta çünkü kendimden en azından bu kadar yüzeysel bile olsa bahsetmeyi pek sevmem ama okuyorsanız bilin ki zaten yayındadır. :) Yani o kadar yazı yazdım ama beni hem geren hem de heyecanlandıran bunu tap olarak yaşatan yazı bu oldu. Çünkü ben aslında burada tek başıma yazıyor gibi değilde karşımda bir topluluğa konuşuyor gibi yazdım. O yüzden yukarıda da söyledim sanki sizinle karşılıklı konuşuyormuşum gibi okuyun diye. Uzun lafın kısası ben buyum. Azımda özümde bu. Hayatımdan çok memnunum ve hepte öyle olacağım. Çünkü çok değerli bir ailem çok değerli arkadaşlarım ve sevdiğim insanlar ve başarmak istediğim, yapmak istediğim hırslarım, inançlarım var. Ve sizin de öyle olsun. Hayat yordu mu yordu biraz, şu gencecik hayatımızda ama dimdik devam yıkılmadık ayaktayız. :D

Kendinize çok iyi bakın, sağlıcakla kalın. Bol bol sarı kalp herkese.

Kaynak

Resim kaynağı: Canva Programı ile oluşturuldu.


By Alihan Alkurt

Yorumlar

  1. Sevgili Alihan,blog yazılarını büyük bir ilgiyle okuyorum ve başarılarını diliyorum.Şu zamanda senin gibi ince ruhlu,düşünceli ve sağduyulu kalmak çok zor . Bütün istek ve hayallerini gerçekleştirmen dileğiyle ...Bize daha çok kendinizi tanıtın ,sizi tanımaktan çok mutluyum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.😊 umarım hepimizin hayalleri ve isteklerinin gerçek olmasını temenni ediyorum.

      Sil
  2. Yolun açık olsun. Daha çok başındasın hayatın, seni bekleyen bir mezuniyet, bir kariyer, bir evlilik, bir babalık olacak. Her adımında başarılar ve mutluluklar diliyorum. İçtenlikle yazmışsın, severek okudum. Ablaca bir tavsiyem, çok blog takip etmen, en büyük hatayı burada yapıyoruz bircogumuz. Ne kadar çok blog takip edip, ne kadar içtenlikle okur ve minik de olsa bir yorum bırakırsan o kadar çok seni merak eden ve takip eden gerçek kitlen oluşur. Mesela agac ev sohbetleri denilen birsey var, bu haftaki konuyu ben belirleyeceğim ve pazartesi yayınlayacağım. Kisisel bir soru soracağım ve herkes kendince hazırlayıp yayınını blogunda paylaşacak. Senin için de güzel bir etkileşim sağlayabilir. İyi aksamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya çok teşekkür ederim güzel görüşleriniz için, düşünceleriniz ve fikirleriniz için. Eğer yaşadıklarımi yazıyla geçirebildiysem ne mutlu ki bana bir şeyler başarmışım gene. Kesinlikle dediklerinizi dikkate alacağım. Ve yazınızı da sabırsızlık bekliyorum okumak için ben de düşüncelerimizi altına yazacağım. Merakla bekliyorum. Iyi aksamlar diliyorum 😊🤗

      Sil
  3. Yolun açık olsun. Daha çok başındasın hayatın, seni bekleyen bir mezuniyet, bir kariyer, bir evlilik, bir babalık olacak. Her adımında başarılar ve mutluluklar diliyorum. İçtenlikle yazmışsın, severek okudum. Ablaca bir tavsiyem, çok blog takip etmen, en büyük hatayı burada yapıyoruz bircogumuz. Ne kadar çok blog takip edip, ne kadar içtenlikle okur ve minik de olsa bir yorum bırakırsan o kadar çok seni merak eden ve takip eden gerçek kitlen oluşur. Mesela agac ev sohbetleri denilen birsey var, bu haftaki konuyu ben belirleyeceğim ve pazartesi yayınlayacağım. Kisisel bir soru soracağım ve herkes kendince hazırlayıp yayınını blogunda paylaşacak. Senin için de güzel bir etkileşim sağlayabilir. İyi aksamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu etkileşime katılmam tabi ki iyi olacaksa çok isterim. Ayrıca düşünceleriniz için çok ama çok teşekkür ederim 😚

      Sil
  4. Yolun açık olsun. Daha çok başındasın hayatın, seni bekleyen bir mezuniyet, bir kariyer, bir evlilik, bir babalık olacak. Her adımında başarılar ve mutluluklar diliyorum. İçtenlikle yazmışsın, severek okudum. Ablaca bir tavsiyem, çok blog takip etmen, en büyük hatayı burada yapıyoruz bircogumuz. Ne kadar çok blog takip edip, ne kadar içtenlikle okur ve minik de olsa bir yorum bırakırsan o kadar çok seni merak eden ve takip eden gerçek kitlen oluşur. Mesela agac ev sohbetleri denilen birsey var, bu haftaki konuyu ben belirleyeceğim ve pazartesi yayınlayacağım. Kisisel bir soru soracağım ve herkes kendince hazırlayıp yayınını blogunda paylaşacak. Senin için de güzel bir etkileşim sağlayabilir. İyi aksamlar.

    YanıtlaSil
  5. Şimdii... burda ki yazıyı okuyunca bir kez daha gurur duydum çünkü buranın sahibi benim canısı arkadaşım kardeşim.Çok şey yaşadı ama hep dediği gibi içinde ki gücü hem kendine hem bize hep gösterdi .Başarılı olacağına kalbim sonsuzca inanıyor hep böyle kal hiç ama hiç büyüme..Benim sana verdiğim değer gün geçtikçe daha da büyüyor eminim ki senin de bana seni çok seviyorum can kardeşim benim .şimdi wp a gidip günaydın yazıyorum sana :)arkadaşımın yazılarını okumaya devam edinn...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya sen nasıl tatlı bir insanın böyle. Benim sana olan sevgim zaten hep çok ama çok büyük. Seni çok seviyorum kanka iyi ki varsın. Ve dediğin gibi aslidna fiziksel olarak büyüesiye psikolojik olarak o çocuk ruhumuzu ve saf ruhumuzu asla kaybetmeyelim. 💛

      Sil
  6. özgür ruhları severim :) merhaba alihan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. 🤗 Özgür olmak güzeldir ya insanın kendisine ve cevresine saygısını, özgüvenini, değerini artırır. Hayata bakış açısını genişletir. Kendimiz olma yolunda ilerleriz.

      Sil
  7. Bu nasıl tatlı bir tanıtım yazısı... :) Ne kadar içten ve satır aralarını doğru anladıysam ne kadar dürüst, kendini bilen bir insansın. Senin iki katından 3 yaş büyüğüm ve dedim ki "ne kadar değişti bazı şeyler ve ne iyi oldu, çünkü ben senin yaşındayken, bu satırları yazamayan, "ben buyum" diyemeyen, başka bir şeymiş gibi davranmak zorunda kalan, mutsuz olan öyle çok arkadaşım vardı ki... Sana bir tavsiyem olacak, hiç değişme :) Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok ama çok teşekkür ederim. Bu güzel düşünceleriniz için. Kendimi anlatabildiysem, güzel ifade edebildiysem ne mutlu ki bana hissettirebilmişim. Aslında zaman ilerledikçe insanlarda o ilerleyen zaman da ilerliyor sanırım. Ve hep kendim olacağım değişirsem de iyi anlamda değişiklikler yapıp kimse için değil kendim için değişirim. Hep bu şekilde ilerleyen birisi oldum. Tekrardan da sagolun. Yazımı da okuyup sayfamı ziyaret ettiğiniz için 🌻

      Sil
  8. Erkeklere yer açın :D belki buradaki erkeklerle iyi anlaşırsın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 😄 Anlaşırım tabi canım neden anlaşamayayım. Anlaşırız yani 😊 mutlu olurum hatta.

      Sil
  9. Hoşgeldin Alihan 😊dilerim herşey gönlünce olur inşallah daha nice güzel paylaşımlara sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. Hosbuldum 😊 Çok teşekkür ederim umarım hep birlikte çok daha güzel paylaşımlara🙏

      Sil

Yorum Gönder

Yorumlarınızı ve isteklerinizi buradan bildirebilirsiniz.

Bu Blogdaki Popüler Yayınlar

MEYVELERİN KARAKTERLERE YANSIMASI, HANGİ MEYVE HANGİ KİŞİLİK ÖZELLİĞİNİ YANSITIR ? 🍒🍌🍉🍇

Herkese merhaba, çok eğlenceli ve tamamen kendimin bulduğu güzel bir içerikle karşınızdayım. Bugünkü yazımda sizlere bazı  meyvelerin hangi karakter ve kişilik özelliğini yansıttığını ve psikolojinizi nasıl anlattığını kendi düşüncelerim dahilinde anlatmaya çalışacağım. Umarım yazıyı keyifle okursunuz. Çünkü ben yazarken çok keyif aldım:) Hadi hazırsanız başlayalım. Bu arada bunlar benim tamamen kendi fikirlerim onuda belirtmek isterim. Ve bu fikirlere çevremdeki bu meyveyi seven insanları gözlemleyerek oluşturduğum fikirler olmakla birlikte bendeki izlenimleri aktardım notunu düşeyim. 1. ÇİLEK 🍓 Çilek severler bence çok sıcakkanlı ve samimi insanlardır. Daima insanları kırmazlar ve güler yüzlü davranırlar. Kolay kolay reddetmeyi sevmezler. Tatlı bir üsluba sahiptirler.Sohbetleri insanları alıp götürür. Ve kolay bir şekilde kendilerini sevdirirler. Biraz dağınık olabilirler. Ayrıca aşık olmayı çok severler. 2. MUZ 🍌 Muz severlerin kişilik ve karakter özellikleri...

ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ DOĞRU BİR ŞEKİLDE NASIL YAPILIR ? DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DURUMLAR NELERDİR ?

Herkese merhaba, blog sayfama hoş geldiniz. :) Güzel bir konuyla geldim. Aslında bu konu herkesi ilgilendirmesede zamanında hepimizi çok ilgilendirdi ve hala ilgilenenler ve ilgilenecek olanlarımız var. Ben bu yazıyı tercih döneminden haftalar önce yazıyorum ama yayınlanma olarak tercih dönemine denk getirmeye çalışacağım. O zaman hemen gelelim asıl konuya. Biliyorsunuz ki çok uzun sürelerce çalıştınız ve üniversite sınavına girdiniz. Aslında sizin için bitmiş gibi görünse de sonuç açıklanma evresi ve tercih evresi gibi insanın içini kemiren süreçler daha var. Ben en keyifli görünen ama bir o kadar da insanı terleten kısımdan bahsedeceğim yani tercih dönemi. Şimdi tercih nasıl yapılır ? daha doğrusu doğru tercih nasıl yapılır ? Nelere dikkat edilir ? elimden geldiğince geçen sene kendi yaşadığım deneyimler ve öğrendiklerim dahilinde kısaca bahsedeceğim. Üniversite& Bölüm Tercihi TERCİH DÖNEMİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKİLEN HUSUSLAR 1. SIRALAMAYI BAZ ALMALISINIZ ! İlk olarak yapmanız ...

YAKIN ARKADAŞTAN SEVGİLİ OLUR MU ?

 Herkese merhaba. Yeni bir blog yazısına hepiniz hoş geldiniz. Bugünkü konuyu çok yakın ve çok sevdiğim bir arkadaşım ona selam olsun :) az önce konuşurken farkında olmadan yazı konusu söyledi. Yani bu konuyu yazıp yazmamak arasında çok ikilemde kaldım ama neden yazmayayım ki bence hepimizin merak ettiği, fikir sahibi olduğu ve nasıl olur böyle bir şey ya diye düşündüğü bir konu olmuştur. O zaman bende kendi fikirlerimi beyan ederek yazıya giriş yapıyorum. :) ( Bu yazıyı neredeyse 3 ay önce yani 20 Eylülde yazmak için konuyu taslağa alıp bırakmışım ve yazmak mı? Hak getire. Taslaklarımı kontrol ederken bu konuyu gördüm ve bence artık devam edip yayınlamalıyım dedim). Yakın Arkadaş En yakın arkadaştan sevgili olur mu ? diye düşünüyoruz şimdi. Belki içinizden ne kadar iğrenç olur mu öyle şey ya ya da neden olmasın ki ne var bunda abartılıyor bu kadar diyenleriniz vardır.  Ben aslında şöyle ki her iki fikre katılıyorum ama şu şekilde katılıyorum. Daha detaylı düşünürsem insanları...

ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ BOZULDUĞUNDA SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE NASIL GERİ DÜZELİR ? 👫

Herkese merhaba 😊 Arkadaşlık bağı  Bugün hepimizin ya da genelimizin ortak durumu olan arkadaşlık konusuna değinmek istedim. Biliyorsunuz ki arkadaşlar herkes için vazgeçilemez bir durumdur. İnsanlar daima çevrelerinde, sosyal yaşantılarında, kültürel ortamlarda ya da yaşadığı her ortamda birbirleriyle iletişim kurma gereği duymaktadırlar. Çünkü insanlar birbirleriyle daima ilişki içerisinde olarak yaşamlarını devam ettirme gereği duyarlar. Bu da hayatın bir kanunu ve insanların bir ihtiyacıdır. Tabi her şey oldu farz edelim, arkadaş veya arkadaşlarımızı bulduk ve bir şekilde ortamımızı oluşturduk. Şimdi en merak edilen uzun sürecek ve sabırla birlikte her duygunun harmanlanacağı kısma gelelim. Arkadaşlık, dostluk bu dünyadaki en güzel şeylerden biridir. Kimi zaman arkadaş olarak başladığın yola artık dost ve en üst duyguyu yani güveni kazandığında kardeşlik duygusunu kazanmış ve birbirinize o şekilde davranmaya başlamışsınızdır. Aile olmuş ve her daim yediğiniz, içtiğin...

GELİN SOHBET EDELİM #1

Selam nabersiniz? umarım iyisinizdir ben iyiyim idare ediyorum diyeyim daha doğrusu. Canım çok sıkıldı ve sohbet yazısı oluşturayım dedim. Hatta bunu ilk yazı şeklinde başlatıp belirli bir sırayla bazı günlerde -CANIM İSTEDİĞİNDE YANİ- #gelinsohbetedelim başlığı altında içimi de dökerek belki de yazıyı okuyup kendini açmak isteyenleri de dinleyerek sohbet etmiş olacağım. Çok uzun olmayacak zaten kısa ve öz:)       Sohbet #1 Giriş faslını da yaptıktan sonra bahsedeyim biraz şu aralar neler yapıyorum. İlk olarak mezun olduğumu belirtmek isterim. Pdr ' yi bitirdim ve artık 4 yıllık üniversite hayatımı tamamlamış oldum. Kepimi de attım rahatladım açıkçası:)))) Tabii biraz burukluk da var içimde artık öğrenci olmamak, sevdiğin insanlardan uzağa gitmek. Mersin'de üniversiteyi okuduğum için ve çoğu sevdiğim arkadaşlarımla da başka şehirlerde yaşadığım için ayrı kaldık tabii. Telefondan iletişimdeyiz sürekli ama yüz yüze olduğu keyfini vermiyor hak verirsiniz ki. Bu açıdan biraz ...