Düşünüyorum da neden bazen bizler bir girdabın içinde sürekli dolanıp duruyoruz. Neden bizlere iyi gelmeyen şeylerle yaşamaya diretiyoruz kendimizi. Kazancımız ne belki de bunca kayıp varken... Batmak üzere veya batan bir gemideyiz. Gemi suların sığlarına doğru gidiyor ama sırf o gemide yaşadık, anılarımız var ve emek verdik diye gemiyi bırakamıyoruz. Oysa ki gemi battı ve sen içinde batanla birlikte onu bırakman gerektiğinin farkında olarak ayrılmıyorsun ondan. Evet konunun gemiyle ve batmasıyla bir alakası yok. Konu sensin konu benim. Konu bizim vazgeçmediklerimiz, alışkanlıklarımız, kendimizi belki de hiçe sayarak önümüze koyduklarımız ve kaybolduklarımız. Kendimden yola çıkarakta bu yazıda kısaca buna değinmek istiyorum. Çok seviyorum, çok değer veriyorum ve evet çok EMEK verdim. ama sonuç bana iyi gelmiyor ve başka bir sonuç bırakamıyorum. Farkında mısın iki türlüsü de sadece bana zarar veriyor. Acı olan da bu farkında olmak. Bazen farkında olmak olan şeyden daha ...
Herkese merhaba. Blog sayfama hepiniz hoş geldiniz. Bu aralar biraz arkadaş konusuna takık vaziyetteyim. O yüzden de bugünkü konumuz başlıktan da görüldüğü üzere "yakın arkadaş tartışmalarında arada kalan diğer yakın arkadaş(lar)" tiplemesi.
Hepimizin yakın olduğu, çok sevdiği ve bir şeylerini maddi ya da manevi paylaştığı yakın arkadaşı veya arkadaşları bulunmakta. Hepsinin sizin için değeri belkide çok ama çok ayrı. Canınızdan çok sevip arkadaşınız değil de aileniz olarak bile görüyor hale gelmişsinizdir birbirinizi.
![]() |
Friends |
3 kişi veya daha fazla olan yakın arkadaş gruplarınız varsa eğer bir bakıma o çok daha eğlenceli olur. Yediğiniz içtiğiniz ayrı gitmez. Her şeyinizi paylaşır ve gerçek anlamda aile olursunuz. Her yere beraber gider başınıza bir iş gelirse ya da en mutlu olduğunuz anlarınızı beraber paylaşırsınız. Fakat bazı zamanlarda anlaşmazlıklar, tartışmalar belki daha büyük kavgalar olabilmektedir. Eğer bu yakın olduğunuz iki insan arasında gerçekleşiyorsa ve arada kalan siz oluyorsanız şunu çok rahatlıkla diyebilirim ki araları bozuk olan iki arkadaşınızdan ziyade en çok yıpranan siz oluyorsunuz.Bu yüzden öncelikle çok geçmiş olsun. :)
Yakın arkadaşlarımızın birbiriyle araları bozulduğunda ilk olarak arada kalan kişi bir afallıyor ne yapacağını nasıl bir çözüm yolu bulacağını şaşırıyor. Çünkü bu öyle bir durum ki ya o çok sevdiği insanları bir araya getirecek ya da uzaklaşmalarını ve bitişini elinde olmadan seyredecek. İlk başta yapılan zaten şudur. Araları bozuk olan iki arkadaşı bir araya getirmeye ve uzlaştırmaya çalışmak. Bu durum her ne kadar kolay gibi gözüksede aslında bir o kadar zor bir durumdur. Çünkü o insanları ayrı ayrı bir araya getirmek için ikna etmeye çalışıyor. Bir şekilde ya masum tatlı iyilik için olan bir yalanla ya da direk bodoslama konuyu söyleyerek. Bu gibi durumlarda maalesef ki ilk tercih edilen tatlı barışmak istenmeye dair iki kişiye ayrı ayrı güzel şeyler söylemek ve yumuşatmak. Eğer kızgınlıkları varsa ve inatçı kişiliklere sahiplerse konuyu direk söyleyerek bir araya getirmek bazen etkisiz olabiliyor. Bu yüzden o yol tercih edilir. Farz edelim ki bu yol oldu ve konuşuldu. Ah o cümleler ve kişiler arasında sıkışıp kalan ve çaresizce kıyıya vuran balık misali çabalayan diğer yakın arkadaş elinden gelen her şeyi yapar. Eğer kişiler yumuşak ve biraz daha anlayışlıysa aralarındaki soğukluk gidebilir. Fakat katı bir tutum sergilerlerse belki olan o yakın arkadaşa bile olabilir ki zamanında bu durumu yaşayan birisi olarak fazlaca kederliyim. :)
Yakın arkadaşın uygulayacağı diğer bir yol ise araya öğretmenlerini ya da başka birilerini katmasıdır. Pek tercih etmediğim bir yol olsa da aşırı ama aşırı dara düşüldüğünde kullanılabilir bir yol. Tercih etmememin sebebi ise şu ki daha önce gene yara almışlığımdan ya da alanlara denk gelmişliğimdendir. Çünkü başka dışarıdan göz olarak araya giren kişilerin sanki ara yapmak ve bulmak için değil de daha da çok bozmak için gelmiş gibi davranmaları. Herkes tabi ki bu amaçla yapmaz ama amacının bu olacağını da bilemezsiniz. Fakat o kişi sizin içinizde ne olduğuna şahit olmayıp dinlediği için kulaktan dolma şeylerle kimin haklı veya haksız olduğu karmaşası oluşarak kafasında daha fena hale gelebilir işler. Ancak okuldaysanız bir öğretmenden yardım almak en doğrusudur. Onlar görmüş geçirmiş ve gerçekten orta yolu bulmak için uğraşırlar. Ama araya dördüncü beşinci şahıslar girerse isler biraz daha karışık hale gelebiliyor. Hatta bu yazılı olmayan bir ALTIN KURAL!
Eğer arada kalan yakın arkadaş durumundaysanız bir müddet bir oraya bir buraya savrulur gidersiniz. Bu küslük ve kırgınlık devam ediyorsa ve henüz orta yolu bulamamışsanız iki yakın arkadaşınız arasında mekik dokumak misali gelir gidersiniz. Bir süre sonra iletim görevi yaparsınız ve bu durum sizi de sıkar artık. Ne yaparsınız? Kendiniz o insanlardan sıkıldığınız için belki tüm kalbinizle belki de burunları sürtsün diye siz onlarla konuşmama kararı alırsınız. Bu ne kadar doğru ne kadar yanlış size kalmış bir şey çünkü çok büyük bir risk aslında işe yarayadabilir yaramayadabilir. Ama arada kalan kişi olarak kesinlikle kendinizden çok da taviz vermemeye çalışın ki yıpranan taraf siz olmayın. Bu durum çünkü belki okları size bile döndürebilir ve hiç ortada yokken sizin başınıza kalabilir. Nasıl olur demeyin valla oluyor çok gördüm ki yaşadım da. İnsanlar nasıl oluyor bilmiyorum ama o raddeye gelebiliyorlar maalesef.
![]() |
Yakın Arkadaş |
Ama benim size şöyle bir önerim olacak ki bu gibi durumlarda kendi imkanlarınızla iki insanı ilk başta anlattığım şekilde bir araya getirip adam akıllı konuşturduysanız. Sizin başka yapacak hiçbir şeyiniz yoktur. Kendiniz konuştunuz. Uğraşta verdiniz ha bu tabi ki artık bana düşen görevin sonuna geldim diye hayır asıl şimdi başlıyor her şey. Siz biraz zamana bırakarak olan durumu gözlemlemelisiniz. Baktınız hiç olacak gibi yok kendi bildiğiniz yöntemler varsa uygularsınız yoksa zaten o arkadaşlık için benim kendi adıma yapılabilecek pek bir şey kalmamıştır. Hani en yakın arkadaşsa eğer belli bir yerden sonra pişmanlık ya da rahatsızlık duyup sizin ve kendisinin üzüldüğünü görüp durumu düzeltmek kendi içinden gelecek şekilde yapılabilir. Boşuna yakın arkadaş olup birbirinizi sevmediniz dimi ama. Kimsenin aranıza girmesine ve çomak sokmasına da izin vermeyin. Siz sonuçta neyin ne olduğunu bilen insanlarsınız. Kendiniz oturup düşünüp karar verebilirsiniz. En azından bu sizin bu durumda üstünüze düşen bir şey yani sizin sorumluluğunuz altında bir durum. Zaten illa ki birbirinizi seven iki arkadaşsanız ve aile gibi de olmuşsanız olur aileler de öyle şeyler iki kardeş bile kavga edince 2 gün sonra düzeliyor araları böyle düşünmek lazım.
Bu yayında da benden bugünlük bu kadar. Umarım yazıyı keyifle okursunuz. Yorumlarınızı yazzının altına bırakmak isterseniz keyfiniz bilir istemezseniz de öyle. :) Eğer instagramdan takip etmek isterseniz https://instagram.com/alihanalkurt bu linke tıklayarak takip edebilirsiniz. İletişim için iletişim sayfasına buraya tıklayarak iletişim kurabilirsiniz. Herkese sağlıklı günler diliyorum. Hoşça kalın. :)
Resim linki, atıf ⤵️
By Alihan Alkurt
Merhaba bloğunuzu takip ettim bloğuma beklerim
YanıtlaSilTeşekkür ederim. İnceleyeceğim bende 😊
Sil