Düşünüyorum da neden bazen bizler bir girdabın içinde sürekli dolanıp duruyoruz. Neden bizlere iyi gelmeyen şeylerle yaşamaya diretiyoruz kendimizi. Kazancımız ne belki de bunca kayıp varken... Batmak üzere veya batan bir gemideyiz. Gemi suların sığlarına doğru gidiyor ama sırf o gemide yaşadık, anılarımız var ve emek verdik diye gemiyi bırakamıyoruz. Oysa ki gemi battı ve sen içinde batanla birlikte onu bırakman gerektiğinin farkında olarak ayrılmıyorsun ondan. Evet konunun gemiyle ve batmasıyla bir alakası yok. Konu sensin konu benim. Konu bizim vazgeçmediklerimiz, alışkanlıklarımız, kendimizi belki de hiçe sayarak önümüze koyduklarımız ve kaybolduklarımız. Kendimden yola çıkarakta bu yazıda kısaca buna değinmek istiyorum. Çok seviyorum, çok değer veriyorum ve evet çok EMEK verdim. ama sonuç bana iyi gelmiyor ve başka bir sonuç bırakamıyorum. Farkında mısın iki türlüsü de sadece bana zarar veriyor. Acı olan da bu farkında olmak. Bazen farkında olmak olan şeyden daha ...
 |
| Gönül |
SELAM :) Bugün geçenlerde izlemiş olduğum Gönül filmi hakkında konuşmaya geldim. Başrollerinde Erkan Koçak Köstendil, Hazar Egüçlü, Şevval Sam gibi birçok usta ve ünlü ismin yer aldığı film izlemiş olduğum en garip duyguları hissettiren filmlerden biriydi. Duygumu film esnasında ve sonrasında olsun anlamlandırmaya çok çalıştım ama yine de yeterli olmadı. Hatta arkadaşımla beraber izlediğimiz için onunla da filmden sonra bir tartışma yaptık fakat sadece duygularımın biraz tuhaf olduğunu ifade edebildim.
Film böyle bozkIr yaşamını anlatan bir film. Muhtemelen doğu illerinden birinde geçen bir film.
Konusundan bahsedeyim hemen. Başrolde bir kızımız var. Bu kızın akıl sağlığı çok yerinde değil ve ailesi bunu evlendirmek istiyor fakat kız hiçbir şey anlamadığı için bu evliliğe karşı koyamıyor çünkü izlerken göreceksiniz ki küçük bir çocuk gibi aslında. :( (Her ne kadar genç yetişkin bir kız olsa da) Fakat evleneceği gün düğününde başka bir adama karşı bir şeyler hissediyor tabii adam da aynı şekilde öyle ve buradan filmin asıl olayları başlamış oluyor.
Bir kere ikiliyi izlemek çok komikti. Böyle kendilerimce bir şarkı ritmiyle anlaşma şekilleri, birbirlerini sevmeleri... resmen saf ve masum sevgi derler ya tamamen bu tabire uygun bir aşkları vardı.
Dizideki ambians açıkçası hoşuma gitti. Çadırlarla dolu bir göçebe yaşam tarzı, eski dokular ve doğu insanımızın vermiş olduğu samimiyet ve şiveli konuşmalar çok sıcaktı. Hatta dizide bir baba var böyle Dilo sevgisi olan bir adam. Eskiden bir kadına aşık fakat o kadını bu adama vermemişler ve adam yıllarca bu kadının aşkıyla yanıp tutuşmuş. İşte o adam da çok sevecen ve güzeldi. Filmde güzel bir renkti.
FAKAT BEN FİLMDEN HİÇBİR ŞEY ANLAMADIM ARKADAŞLAR :)
Şimdi diyeceksiniz ki o kadar sevmişssin neden böyle bir şey söylüyorsun. Ben aslında karakterler ve film ambiyansını sevdim. Diziden nasıl bir anlam çıkarmam gerekiyor, verilen mesaj ne ve ben o mesaji doğru anladım mı gibisinden düşünmeden edemedim. Bir şey okurken ya da izlerken o şeyin bana verdiği mesaj benim için çok önemli. Hangi konuda olursa olsun bu benim için böyledir lakin ben bu filmden nasıl bir mesaj almam gerektiğini anlamadım. İzlerken zaten çok keyifle izlemedim. Evet keyifli bulduğum noktaları vardı ama izlemek için ölesiye bir isteğim yoktu.
Filmden sonra arkadaşımla oturduk konuştuk. Kendisi biraz araştırdığına göre Şaman dini inancı ile harmanlanmış ve dinin getirmiş olduğu gelenek ve adetlerin bulunduğu bir film olduğunu söyledi. Zaten filmin sanırım anlayamadığım daha doğrusu tarif edemediğim ama bir o kadar da orijinalliği buradan geliyor. O dinin gelenekleri ve unsurlarıyla birleşen bir film olduğu için ben de duygularımı tarif edememiş olabilirim.
Filmdeki türküler, kız isteme sahnesi, insanların yaşam tarzı vs çok farklı ama sıcaktı.
Filmde en sevmediğimiz şeylerden birisini de görüyoruz aslında. KADINLARIMIZIN KÜÇÜK DÜŞÜRÜLMESİ VE GERİ PLANDA KALMIŞ OLMASI. Bunu iyi bulduğumuz karakterler değil de doğunun o keskin ve geri düşünceli kesiminin sahip olduğu sahnelerde görüyoruz. KADINI BİR NAMUS SİMGESİ OLARAK GÖRMELERİ, SADECE BACAK ARALARINDAN İBARET OLDUĞU VE KADINLIK GÖSTERGESİNİN BURAYLA SINIRLANDIRILMASI görüşünü görüyoruz ve ne kadar yanlış, kötü, aciz, iğrenç ve olmaması gereken bir durum olduğunu daha iyi anlıyoruz.
Filmin ufaktan değindiği ve alt mesajları olduğu kesin. Ben de öyle boşu boşuna izlemedim ve almam gerekenleri aldım. :)
İzlemek isterseniz izleyebilirsiniz ama izlemezseniz de bence çok bir şey kaybetmezsiniz ama izleyen varsa filmi ya da izleyip bu yorumu okuduktan sonra fikirlerini merak ediyorum açıkçası.
Bugünlük benden bu kadar kendinize iyi bakın, sağlıklı günler...
By Alihan ALKURT
Filmi bir arkadaşımın "izledim" demesiyle biraz önce açmıştım. Oynayan oyuncuları severim. Lakin artık vaktimi boşa harcamak istemiyorum. Tam da yazınızın bu zamana denk gelmesini bir iaşret olarak algılayıp izlemeyi bırakıyorum. :)) çok teşekkürler..
YanıtlaSilRica ederim ne demek eğer faydası olduysa düşüncelerimin çok mutlu olurum ama tabii ki izleyen herkes farklı anlamlar çıkarabilir biraz öyle bir filmdi 🙂 ama dikkate aldığınız için ayrıca teşekkür ederim :)
Sil