Herkese merhaba. Yeniden hoş geldiniz ya da ilk defa blog yayınımı okuyan varsa sizler de hoş geldiniz. Bugün tükenmişlik sendromundan bahsedeceğim.
Hepimizin zaman zaman içinde hakim olan psikolojik durumlardan birisi tükenmişlik sendromu. Adının hakkını veren bir duygu diyebilirim. Zaman zaman kendimizi yetersiz hissettiğimiz, amacımızın bu dünya üzerinde ne olduğunu sorguladığımız, yaşamın temposundan ya da apır ilerlemesinden yorulduğumuz, varoluşsal sancılar çektiğimiz, başarısız hissettiğimiz, kendimize ve insanlara karşı yetemediğimiz, ne kadar çabalasak da kendimizi bir türlü nirvanada hissetmediğimiz ve tüm bunlar yaşanırken çevrsel faktörlerin de etkisiyle dış yaşama olan verimliliğin azamalması gibi birçok durumdan ötürü kendimizi tükenmiş hissedebiliyoruz. Bu yazıda sizlere şunları yapmalısınız ya da bunları yapmamalısınız gibisinden nutuklar çekmeyeceğim. Böyle bir duyguya her insan gibi bazen ben de girebiliyorum ve ben bu durumda ne yapıyorum kısaca bunlardan bahsedeceğim.
![]() |
Tükenmişlik Sendromu |
Öyle anlar geliyor ki "yeter, dayanamıyorum, yoruldum, bunaldım, bu hayattan zevk almıyorum, kendimden ve diğer insanlardan nefret ediyorum, hiçbir işe yaramıyorum, çok sıkılıyorum, yapacak hiçbir şeyim yok" gibi birçok cümle uçuşuyor kafamda. Peki bunları söyleyen ben bunların ne kadarını hak ediyorum ya da gerçekten bu düşündüklerimin ne kadarı doğru. Şimdi diyeceksiniz ki e biz az önce duygudan bahsediyorduk ne ara düşüncelere geldik. Buradan şu yola çıkabiliriz. "BİZLER TÜM DUYGULARI BELİRLİ BİLİŞSEL SÜREÇLERDEN GEÇİREREK HİSSETMEYE VE ONA YÖNELİK DAVRANMAYA BAŞLIYORUZ." Peki ne demek bu?
Hepimiz birtakım duyguları yaşanan bazı olaylardan ve bu olayların bilinçlerimize yerleşen düşünceleri vasıtasıyla kendimize işliyoruz. Örneğin düşünsenize partneriniz telefonunuza bakmıyor akla gelen acaba şu an nerde ve ne yapıyor? neden telefonlarına cevap vermiyor gibi varsayımlarla kafamızın içini dolduruyoruz. Sonrasında tüm bu düşünceler yerini karamsar, kötü ve belirsiz duygulara bırakıyor yerini. Tükenmişlik sendromu da böyle bir duygu. Bilinçlerimizdeki olumsuz düşünceler aracılığıyla hissettiğimiz olumsuz duygulardan yalnızca bir tanesidir.
(Ya ben en son kendimden bahsedecektim ne ara bu konulara girdim. Tutamıyorum şu dilimi işte ama işin kısaca bir temelinden bahsetmek istedim tabii bu benim fikrimce böyle. Farklı düşünenler muhakkak olacaktır e normal). :))))
Ben tükenmişlik sendromunu hissetmeye başladığımda bir kere bu duygudan kaçmam. İnadına üstüne giderim ama üstüne gitmekten kastım tutupta duyguyu hayatımın merkezine almam lakin unutmaya da çalışmam sadece bunun neden kaynaklandığını düşünürüm. Yani iş yşne düşünceye gidiyor. Bu tarz bir duyguyu hissetmeme sebep olan düşünce ya da düşünceler neler bunun üzerine düşünmeye başlarım. Başarılarımı, insan ilişkilerimi, neler yaptığımı ya da yapmadığımı süzgeçten geçiririm ve muhakkak bu duyguyu bu süreçte azaltmayı duyguyu tamamen yok ederek değil belki ama en aza indirgemeye çalışırım.
İkinci olarak çevremdeki insanlarla bu durum üzerine konuşurum. Sevdiğim ve güvendiğim arkadaşlarımla ya da ailemle bu durum üzerine istişare ederim. Belki benim gözümden kaçan, düşünemediğim ya da yanlış düşünmeme neden olan birtakım şeyleri daha çabuk görmemde yardımcı olurlar.
Bu duruma yönelik yazılar okumaya veya videolar izlerim. Konuyla ilgili nasıl fikirler var, bir insan neden bu durumu hissetmeye başlar ya da çözüm önerileri var mı varsa neler gibi bilgileneceğim içerikler bulmaya çalışırım.
Son olarak ise hiçbir şekilde işin içinden çıkamıyorsam kesinlikle bir psikolojik danışmandan ya da psikologdan destek alırdım. Kendimi işini bilen birisiyle açma imkanı bulurdum ve böyle güzel ve faydalı bir sürece adım atardım. Eminim iyi gelecek ve birçok avantajlı yönünü göreceğim diye düşünürüm.
![]() |
Tükenmişlik |
Tekrardan söyleyeyim bunlar benim kendi düşüncelerim daha farklı şeyler düşünen ya da bu duygunun kişinin kendisine getirilerini ve götürülerini bambaşka düşünen insanlar olabilir ki bunlar da çeşitli bakış açıları bakmak lazım. Çünkü tükenmişlik sendromu denilince çok soyut bir duygu akla geliyor bunu bizlerin nasıl doldurduğu ve anlamlandırdığı hatta somutlaştırdığı değişiklik gösterebilir. Çünkü insan psikolojisi az çok bilirsiniz ki çok değişken bir yapı olmakla birlikte çok değişiklik gösteren varyasyonlara sahip de bir yapı. Bu yüzden farklı olması tesadüfi değildir.
Konuyla alakalı herhangi bir soru olursa sorabilirsiniz , bugünlük benden bu kadar. Kendinize iyi bakın. Hoşça kalın. :)
Atıf / Resim kaynakları:
By Alihan ALKURT
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınızı ve isteklerinizi buradan bildirebilirsiniz.