Ana içeriğe atla

Yeni Yayın

GELİN SOHBET EDELİM #1

Selam nabersiniz? umarım iyisinizdir ben iyiyim idare ediyorum diyeyim daha doğrusu. Canım çok sıkıldı ve sohbet yazısı oluşturayım dedim. Hatta bunu ilk yazı şeklinde başlatıp belirli bir sırayla bazı günlerde -CANIM İSTEDİĞİNDE YANİ- #gelinsohbetedelim başlığı altında içimi de dökerek belki de yazıyı okuyup kendini açmak isteyenleri de dinleyerek sohbet etmiş olacağım. Çok uzun olmayacak zaten kısa ve öz:)       Sohbet #1 Giriş faslını da yaptıktan sonra bahsedeyim biraz şu aralar neler yapıyorum. İlk olarak mezun olduğumu belirtmek isterim. Pdr ' yi bitirdim ve artık 4 yıllık üniversite hayatımı tamamlamış oldum. Kepimi de attım rahatladım açıkçası:)))) Tabii biraz burukluk da var içimde artık öğrenci olmamak, sevdiğin insanlardan uzağa gitmek. Mersin'de üniversiteyi okuduğum için ve çoğu sevdiğim arkadaşlarımla da başka şehirlerde yaşadığım için ayrı kaldık tabii. Telefondan iletişimdeyiz sürekli ama yüz yüze olduğu keyfini vermiyor hak verirsiniz ki. Bu açıdan biraz burukl

Takip Edenler (Mavi renkli izle butonuna tıklayarak takip edebilirsiniz)

Reklam

TÜRKİYE'DE YASAKLANAN KİTAP!

 

Kalp Çarpıntısı
Kalp Çarpıntısı 💛

Herkese selam! Uzun bir aradan sonra yeni bir yazıyla geldim. Buralarda yoktum ve yokluğunu hissettim mi başlarda çok kez ama sonradan insanoğlu bu her şeye alıştığı gibi buna da alışıyor sanırım. Dile kolay en son ki yazımı 8-9 ay önce falan paylaşmışım. Niye bu kadar uzun bir süre nadasa bıraktım sanırım kitap sayfasıyla ilgilendiğim için. Galiba benim bir işten verim alabilmem için sadece ona yoğunlaşmam lazımmış birden fazla şeyi bir arada rahat ve etkin kullanamıyorum onu da görmüş oldum. Bakın bundan da kendimi tanımış ve bir şey çıkarmış oldum. :))) Neyse biraz hal hatır sorarak başlayayım. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Ben iyiyim ya da iyi olmaya çalışıyorum diyeyim. Ama genele vurursam ortalama. :) 

Bugün konumuz kitaplarla ilgili. Uzun zaman önce daha doğrusu bundan birkaç ay önce Türkiye'de Yabancı Yayınlarından "Kalp Çarpıntısı" isimli bir çizgi roman, kitap ve serisi çıkmaya başladı. Belki görmüş ya da duymuşsunuzdur. Bu olayın üstünden epey bir zaman geçti ama ben yine de konu hakkında fikirlerimi söylemek istedim. Neyse Duymadıysanız da bu yazı ile ben sizleri ufacık bilgilendirniş olayım. Kalp Çarpıntısı LGBT+ konusu olan ve Nick ile Charlie isimli iki gencin aşkını anlatan bir çizgi roman aslında. Başlarda hiçbir sorun yoktu. OKUMAK İSTEYEN BU KİTABI KENDİ HÜR VE ÖZGÜR İRADESİYLE ALIP OKUYORDU! sonrasında işler biraz değişti tabii. Kitabın antileri daha doğrusu konusundan ötürü anti kesim bunun farkına varmaya başladıkça kitapla ilgili propaganda mı denir ne denir onun gibi bir şeyler yaptılar. İşte twitter gündemine oturdu vs. derken Instagram gibi koca bir mecrada da halk ikiye ayrldı. Kimisi bu kitapların çocuklar da dair herkesin fikrini yanlış doğrulttuğuna, insanları zehirlediğine yönelik birtakım fikirler ortaya atsa da kimisi de herkesin kendi özgür ve hür iradesi, isteyen istediği kitabı okur, okumak özgürlüktür! sloganıyla bir nevi birbirlerine savaş açtılar. Kitabı okuyan ve çok seven birisi olarak şunu diyebilirim ki ben her iki görüşe de saygı duyuyorum. Tabii insanların sınırlarının ihlal edilmediği ve haklarının sömürülmediği sürece. Burada biraz hak sömürgesi ve sınır ihlali olduğunu düşünenlerdenim. Elbette kitabın insanları yanlış yönlendirdiğine ve göz önünde bulunmaması gerektiğini isteyenler olabilir. Herkes kendini rahatsız eden bir şeyi gördüğünde fikrini beyan etmesi en doğal hakkı. Lakin karşıt bir düşünce ile karşılaşıldığında bel altı inerek ve insanları kötü, ahlak dışı yerlerden vurarak ve onları alaya alarak bu şekilde bir yaklaşım gösterilmesine tamamen karşı bir insanım. Hepimiz aynı ülke sınırları içerisinde birlik ve beraberlik, saygı ve sevgi içerisinde yaşıyoruz. Bu güzel duyguların en ortak noktası da bence hoşgörü. İnsanlar kendi düşüncelerinin doğru olduğunu savunurken başkalarınınkini yerle bir etme maksadıyla farklı yerlere girdiğinde işler çirkinleşmeye başlıyor ve haliyle ortalık bir savaş alanına dönüyor. Neden? BİR KİTAP YÜZÜNDEN! Bir kitap nasıl olur da konusundan dolayı tüm ülkeyi birbirine düşürür ve odak noktası haline gelir. O kadar problem, kötü şeyler yaşanır ve Türkiye bunun başını çekerken. Bu adar zayıf zaafları olan ve bunu tüm çıkarlar uğruna göstermek için mi yaşıyoruz? Burası biraz tartışılır. Hatta bayağı tartışılır. 

Başka insanların seçimlerinin, yönelimlerinin, tercihlerinin veyahutta kararlarının haliyle de sonuçlarının kendi yaşaması gereken özel bir hayatı olduğunu unutmamalı ve saygı duymalıyız diye düşünenlerdenim. Kimin neyi seçtiği, nasıl bir dine, ırka, inanca, yönelime sahip olduğu bence kimseyi ama kimseyi ilgilendirmez. Hepimiz kendi hayatlarımızdan, kendi seçimlerimizinden mesulüz ve sonuçları da yine bizleri ilgilendirir. Okumaya, yaşamaya, sevgiye, aşka, her şeye saygımızın olması ve bu gibi konularda art ve kötü niyetin aranmaması gerektiğinin bilincine varmamız gerekiyor. Varmasak bile bunun bizim dışımızda gelişen şeylere karışma ve laf söyleme hakkımız ve haddimiz olduğu anlamına da gelmiyor. İnsanların kendi hayatları ve kendi kararları. Okuyacakları,izleyecekleri, seyahat edecekleri yerleri kendi hür üradeleriyle seçip bu konularda yargılanmaları çok ama çok mantık ve etik dışı bir olay. Düşünsenize birisi sizi elma yediğiniz için yargılıyor. Ya da okuduğunuz, izlediğiniz, dinlediğiniz şeylerden ötürü yargılıyor, işte hu kadar garip ve anlamı olmayan şeylerle ilgileniyoruz.

 


Kalp Çarpıntısı kitabı da benim fikrimce gayet güzel, isteyen insanların okuduğu ve satın aldığı, kendi iradeleriyle ulaştığı, kimsenin kimseye zorla önüne sunmadığı, kafasına silah zoruyla okuyun demediği, zararsız bir kitap aslında. SIRADAN BİR KİTAP! en doğru tabir bu olacak. Kitabın ülkede yasaklanması, satılacak yerlerde kitabın kartondan bir kese kağıdıyla satılmaya başlanması, internet sitelerinden kaldırılması... İnanın çok boş şeyler. E isteyen yine o kitabı aldığında herkese gösterip tanıtacak ve isteyen yine o kitaba ulaşıp o kitabı okuyacak bu kadar alana girmek ve insanların özgürlüklerini kısıtlamak niye. Nedeni yok maksat iş yapılsın ve bir şeylerle uğraşılıyor gibi gösterilsin. 

Bu arada kitabın yakın zamanda bir netflix dizisi çıkıyor ve sanırım dördüncü kitapta yolda, geliyor.

Umarım kendimi ifade edebilmişimdir. Yanlış kurduğum bir cümle ya da kalp kırdığım bir husus varsa şimdiden af dilerim. Okuduğunuz ve buraya kadar geldiğiniz için de teşekkür ederim. Umarım kimsenin kimsenin özgürlük alanını kısıtlandığı, ne dinledi, izledi ya da okudu diye karışmadığı, bakışlarıyla yemediği güzel bir hayatımız olur. Kendinize iyi bakın, hoşça kalın. :)))))

Sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz, merak ediyorum ?

By Alihan ALKURT





Yorumlar

Bu Blogdaki Popüler Yayınlar

ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ DOĞRU BİR ŞEKİLDE NASIL YAPILIR ? DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DURUMLAR NELERDİR ?

Herkese merhaba, blog sayfama hoş geldiniz. :) Güzel bir konuyla geldim. Aslında bu konu herkesi ilgilendirmesede zamanında hepimizi çok ilgilendirdi ve hala ilgilenenler ve ilgilenecek olanlarımız var. Ben bu yazıyı tercih döneminden haftalar önce yazıyorum ama yayınlanma olarak tercih dönemine denk getirmeye çalışacağım. O zaman hemen gelelim asıl konuya. Biliyorsunuz ki çok uzun sürelerce çalıştınız ve üniversite sınavına girdiniz. Aslında sizin için bitmiş gibi görünse de sonuç açıklanma evresi ve tercih evresi gibi insanın içini kemiren süreçler daha var. Ben en keyifli görünen ama bir o kadar da insanı terleten kısımdan bahsedeceğim yani tercih dönemi. Şimdi tercih nasıl yapılır ? daha doğrusu doğru tercih nasıl yapılır ? Nelere dikkat edilir ? elimden geldiğince geçen sene kendi yaşadığım deneyimler ve öğrendiklerim dahilinde kısaca bahsedeceğim. Üniversite& Bölüm Tercihi TERCİH DÖNEMİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKİLEN HUSUSLAR 1. SIRALAMAYI BAZ ALMALISINIZ ! İlk olarak yapmanız

YAKIN ARKADAŞTAN SEVGİLİ OLUR MU ?

 Herkese merhaba. Yeni bir blog yazısına hepiniz hoş geldiniz. Bugünkü konuyu çok yakın ve çok sevdiğim bir arkadaşım ona selam olsun :) az önce konuşurken farkında olmadan yazı konusu söyledi. Yani bu konuyu yazıp yazmamak arasında çok ikilemde kaldım ama neden yazmayayım ki bence hepimizin merak ettiği, fikir sahibi olduğu ve nasıl olur böyle bir şey ya diye düşündüğü bir konu olmuştur. O zaman bende kendi fikirlerimi beyan ederek yazıya giriş yapıyorum. :) ( Bu yazıyı neredeyse 3 ay önce yani 20 Eylülde yazmak için konuyu taslağa alıp bırakmışım ve yazmak mı? Hak getire. Taslaklarımı kontrol ederken bu konuyu gördüm ve bence artık devam edip yayınlamalıyım dedim). Yakın Arkadaş En yakın arkadaştan sevgili olur mu ? diye düşünüyoruz şimdi. Belki içinizden ne kadar iğrenç olur mu öyle şey ya ya da neden olmasın ki ne var bunda abartılıyor bu kadar diyenleriniz vardır.  Ben aslında şöyle ki her iki fikre katılıyorum ama şu şekilde katılıyorum. Daha detaylı düşünürsem insanların mutlulu

MEYVELERİN KARAKTERLERE YANSIMASI, HANGİ MEYVE HANGİ KİŞİLİK ÖZELLİĞİNİ YANSITIR ? 🍒🍌🍉🍇

Herkese merhaba, çok eğlenceli ve tamamen kendimin bulduğu güzel bir içerikle karşınızdayım. Bugünkü yazımda sizlere bazı  meyvelerin hangi karakter ve kişilik özelliğini yansıttığını ve psikolojinizi nasıl anlattığını kendi düşüncelerim dahilinde anlatmaya çalışacağım. Umarım yazıyı keyifle okursunuz. Çünkü ben yazarken çok keyif aldım:) Hadi hazırsanız başlayalım. Bu arada bunlar benim tamamen kendi fikirlerim onuda belirtmek isterim. Ve bu fikirlere çevremdeki bu meyveyi seven insanları gözlemleyerek oluşturduğum fikirler olmakla birlikte bendeki izlenimleri aktardım notunu düşeyim. 1. ÇİLEK 🍓 Çilek severler bence çok sıcakkanlı ve samimi insanlardır. Daima insanları kırmazlar ve güler yüzlü davranırlar. Kolay kolay reddetmeyi sevmezler. Tatlı bir üsluba sahiptirler.Sohbetleri insanları alıp götürür. Ve kolay bir şekilde kendilerini sevdirirler. Biraz dağınık olabilirler. Ayrıca aşık olmayı çok severler. 2. MUZ 🍌 Muz severlerin kişilik ve karakter özellikleri şu

ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ BOZULDUĞUNDA SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE NASIL GERİ DÜZELİR ? 👫

Herkese merhaba 😊 Arkadaşlık bağı  Bugün hepimizin ya da genelimizin ortak durumu olan arkadaşlık konusuna değinmek istedim. Biliyorsunuz ki arkadaşlar herkes için vazgeçilemez bir durumdur. İnsanlar daima çevrelerinde, sosyal yaşantılarında, kültürel ortamlarda ya da yaşadığı her ortamda birbirleriyle iletişim kurma gereği duymaktadırlar. Çünkü insanlar birbirleriyle daima ilişki içerisinde olarak yaşamlarını devam ettirme gereği duyarlar. Bu da hayatın bir kanunu ve insanların bir ihtiyacıdır. Tabi her şey oldu farz edelim, arkadaş veya arkadaşlarımızı bulduk ve bir şekilde ortamımızı oluşturduk. Şimdi en merak edilen uzun sürecek ve sabırla birlikte her duygunun harmanlanacağı kısma gelelim. Arkadaşlık, dostluk bu dünyadaki en güzel şeylerden biridir. Kimi zaman arkadaş olarak başladığın yola artık dost ve en üst duyguyu yani güveni kazandığında kardeşlik duygusunu kazanmış ve birbirinize o şekilde davranmaya başlamışsınızdır. Aile olmuş ve her daim yediğiniz, içtiğiniz ,

BİRD BOX FİLM ANALİZİ, GÖRÜŞLERİM !

 Herkese yeniden merhaba. Bugün yeni bir film analiziyle daha birlikteyiz. Enola Holmes film analizinden sonra ( Enola Holmes Film Analizi, Görüşlerim   adlı linke tıklayarak yazıyı okuyabilirsiniz) bugünkü filmimiz de başlıktan gördüğünüz üzere "Bird Box" filmi hakkındaki analizlerimi aktaracağım. Çok fazla giriş kısmına bağlı kalmadan hemen filmin analizine geçelim. Bird Box Bird Box,  2 saat 4 dakikalık bir film. Tür olarak aslında pek benlik olmasa da hafif korku ama fazlalık olarak gerilim türüne giren bir film. 2018 yapımı bir film ve o zamanlarda da hep karşıma çıkardı fakat ben hayatımda bu türe ait dizi veya filmleri sadece yanımda biri olduğu zaman izleyebilme zekasına sahip birisi olduğum için izleyememiştim. Ama artık izlemeliyim dedim kendi kendime ve izledim. Filmi izlerken korkmaktan çok dediğim gibi gerildim yani. Filmin konusu ise şu ki zamanla bir yerde ortaya çıkan bir varlık insanlara göründükleri an insanlar kendilerinden geçip delirmişçesine intihara sür