Ana içeriğe atla

Yeni Yayın

SANA İYİ GELMEYENİ BIRAKMAMAK

 Düşünüyorum da neden bazen bizler bir girdabın içinde sürekli dolanıp duruyoruz. Neden bizlere iyi gelmeyen şeylerle yaşamaya diretiyoruz kendimizi. Kazancımız ne belki de bunca kayıp varken... Batmak üzere veya batan bir gemideyiz. Gemi suların sığlarına doğru gidiyor ama sırf o gemide yaşadık, anılarımız var ve emek verdik diye gemiyi bırakamıyoruz. Oysa ki gemi battı ve sen içinde batanla birlikte onu bırakman gerektiğinin farkında olarak ayrılmıyorsun ondan.  Evet konunun gemiyle ve batmasıyla bir alakası yok. Konu sensin konu benim. Konu bizim vazgeçmediklerimiz, alışkanlıklarımız, kendimizi belki de hiçe sayarak önümüze koyduklarımız ve kaybolduklarımız. Kendimden yola çıkarakta bu yazıda kısaca buna değinmek istiyorum. Çok seviyorum, çok değer veriyorum ve evet çok EMEK verdim. ama sonuç bana iyi gelmiyor ve başka bir sonuç bırakamıyorum. Farkında mısın iki türlüsü de sadece bana zarar veriyor. Acı olan da bu farkında olmak.  Bazen farkında olmak olan şeyden daha ...

Takip Edenler (Mavi renkli izle butonuna tıklayarak takip edebilirsiniz)

Reklam

DEPREM, AĞAÇ EV SOHBETLERİ #63

 Herkese merhaba. Yeniden blog sayfama hoş geldiniz. Bugün blog yazısı açısından verimli bir gün. Konumuz ise "ağaç ev sohbetleri #63" içerik "deprem" konumuz seçkisi ise Sevgili Andromeda'dan geliyor bu hafta. Kendisi deprem ile ilgili bilinçlenme, bilinçlendirme ya da anı, düşünce vesayre gibi elementlerden oluşan bir yazı yazmamızı önermiş. O zaman yazalım ve bu konuya da değinmeden geçmeyelim.

İzmir Depremi
İzmir Depremi

Biliyorsunuz ki 30 Ekim 2020 yani şundan maksimum 3 gün önce İzmir ilinde 6.6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi ve ülkemiz olarak büyük bir yas ve hüzün içerisine haliyle girmiş olduk. Her dakika hatta her saniye güzel haberlerle irkilmek istedik. Ancak can kayıplarımız bu deprem sonucunda ne yazık ki fazlaca oldu hatta çok fazla. Bunların hepsi bir rakamdan ibaret değil bunlar başkalarının da değil bizim kayıplarımız. 

Zor durumda olanlar, evsiz kalanlar, sokakta kalanlar. Hani insan hayatının 1 dakika içerisinde nasıl değişirin örneğini en acı yönüyle hayat bir kez daha gösterdi. Can ve mal kayıpları şiddetli bir şekilde azımsanmayacak derecede yaşandı.

Bunun yanında çok güzel haberler de aldık. 65 saat sonunda kurtarılan minik 3 yaşındaki Elif, 58 saat sonunda hayata tutunan 14 yaşındaki İdil ve daha birçok her yaştan insan bir şekilde yaşam mücadelesi verdiler ve kazandılar. Bunlar da haliyle bizlere de umut oldu. Umut kelimesinin anlamı oldular. 

Tabi bu süreçte ülkemizde çok güzel bir seferberlik başladı. Yardım kampanyaları, bağışlar, kurumların yardım toplaması, halkımızın ellerinden gelen en büyük maddi ve manevi desteği. Sadece maddi anlamda değil manevi anlamda da birçok yardım oldu. Ülkemizdeki psikolog ve psikolojik danışmanlar İzmir'deki halkımızın yanlarına akın ettiler. Yani anlayacağımız herkes bir şekilde elini taşın altına koydu. Neyi var neyi yok imkanlarınca herkese hizmet edip sundular.  Hatta İzmir'deki birçok otel halka ücretsiz bir şekilde konaklama imkanı sundu. Buda tekrardan bizleri gururlandırdı.

Ve en büyük teşekkürler ise canla başla seferber olan Afad ekipleri, çalışanları, Kızılay ve Kızılay'a gönüllü olan halkımız. Hepsine binlerce kez teşekkürler. O kadar ince ve o kadar muazzam işler yaptılar ki aslında bu durumun tek bir kahramanı değil birçok kahramanı oldu. Ve imkanı olmayıp dualarını eksik etmeyen diğer insanlar onlarda iyi ki varlar. Başkalarının acılarına ortak olup onlara çok güzel bir şekilde içten ve samimiyetle destek oldular. :) Ne olursa olsun ülkecek bu gibi durumlarda bir kez ve bir kez daha tek yürek tek yumruk olabildiğimizi görmüş olduk. Bir tek bu olayda ya da depremde değil bunun gibi yaşanan her olayda ve depremde görmüş olduk ki buda bizleri çok ama çok mutlu etti. 

Birde bunun tam aksi olanlar vardı. Bu depremi zinaya ve insanlığa bağlayan insan demek istemiyorum ama hadi gene insanlık bizlerde kalsın insancıklar vardı. Beyin yoksunları fakat kendini ülkenin beyin merkezine koyan cahil ve cani insanlar. Onlara da tek bir şey söylemek istiyorum bunları okurlar umarım. Ağzınızdan çıkan ve zihniniz de oluşan bu şekilde kendiniz gibi ortalığa saldığınız pis cümle ve düşünceleri mümkünse kendinize saklayın. Kimse sizden destek beklemedi köstek de olmanızı beklemiyor. Her koyun kendi bacağından asılır misali kendinize bakın. Kendiniz mükemmel bir insan mısınız? Ya da çok doğru bir insan mısınız ? diye soruyorum fazla ve hak etmediğiniz kelime israfı yapıyorum ama sizin değil benim, bizlerin, güzel yürekli insanların canı sağ olsun. Umarım bir gün ki bunun en yakın zamanda olması dileğiyle güzel ve ahlaklı insanlar olabilirsiniz. Abi doğal afet ya doğal afet hani bari biraz kelime, kavram araştırması yapın bilmiyorsanız bile bir okuyun bir düşünün yani. Siz aslında oradaki insanlara ahlaksız diyerek kendi ahlakınızı belli ediyorsunuz. YAZIK ÇOK YAZIK !

Neyse daha fazla bu insanlar için kendimi yormak istemiyorum çünkü çok yordum bu zihniyet ve şahıslar için.

Bilgilendirme

 Bilgilendirme kısmına gelirsem lütfen bu tür şeyleri iyice araştırın çok dikkatlice okuyun ve dinleyin. Deprem anında cam kenarları, masa altları uzak durun. Hayat üçgeni oluşturun yani iki eşya arasında ellerinizi kafanızın üstüne koyarak ve diz çömerek oturun. Deprem çantası hazırlayın. Bu çantanın içinde maske, dezenfektanlar, hijyenik pedler, kıyafetler, kuruyemişler ve bozulmayacak gıdalar, el feneri, ilk yardım kutusu, çakı, nakit para, su vb. araç gereçler, ihtiyacınız olan şeyler bulundurun. Bu konuda daha detaylı yazı yazmamı isterseniz deprem hakkında detaylı bilgilendirme için yazabilirim.

Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Ben aşağıya bu haftanın yazı konusunu oluşturan sevgili Andromeda'nın yazı linkini bırakacağım buradan hemen oraya ışınlanabilirsiniz.

https://benandromeda.blogspot.com/2020/11/agac-ev-sohbetleri-63.html

 Benim de bu konuda içimden gelen yazmak istediklerim bunlardı. Umarım kendimi iyi ifade edebilmişimdir. Bir daha böyle şeylerin yaşanmaması ve bunun da son olması dileğiyle kendinize çok cici bakın. Hoşça kalın.:)

Atıf⤵️

Resim tasarımı: Canva uygulaması ile yapılmıştır.


By Alihan Alkurt

Yorumlar

  1. Evet, Elif bizleri çok sevindirdi. Keşke abisi Umut da yaşayabilseydi. Bu tür sevinçlerle teselli buluyoruz ne yazık ki. Deprem gibi afetler bunu yaşayan kişiler için ciddi bir travma. İzmir ve diğer illerde genel olarak tek yumruk olduğumuz ve elden gelen yardımları esirgemediğimiz ortada. Fakat her an gelmesi muhtemel afet öncesi tek yumruk olup gerekli önlemleri almayan yöneticilere karşı durabilsek daha iyi olmaz mıydı? Her zaman olduğu gibi olayın sıcaklığı geçince yine bir başka depreme kadar unutacağız her şeyi. Ölen her masum vatandaşın kanı var üzerimizde, az ya da çok. Yazık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız. Hep sözün bittiği yer diyoruz ama önemli olan sözün bitmesi değil bu tür şeyleri önünü alarak bitirmektir. O zaman ne söz kalır ne başka bir şey. Rabbim bir daha yaşatmasın bu olayları. Umarım yetkili kişiler bunun sorumluluğunu alır ve çok daha tedbirli hareket edilir her konuda.

      Sil
  2. Çok güzel söylediniz. Kötü söz daima söyleyenindir. İnşallah bir an önce dediğinşz gibi sağlıklarına kavuşurlar. Yazımı beğendiğiniz içinde çok teşekkür ederim. :)

    YanıtlaSil
  3. evet ya görevilerin ve halkın kaynaşması birlikte çalışması en güzeliydii :) koydum linkini blogumaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle öyle. Çok teşekkür ederim bu arada. 🙏🤗

      Sil
  4. Depremi bizzat bornovada yaşadım. En çok zarar gören yerde. Depremin şiddeti 6.6 değildi. Basinda yanlış lanse ediliyor. Suresi de 15 saniye değil en az 35 saniyeyi. Biz izmirlililer depremden anlariz, beşikte yaşıyoruz. Daha önce 6bucuklari cok gördük, bu başka birseydi. Bir diğer konu kandilli de depremi 6.9 olarak revize etti. Fakat basin hala 6.6da ısrar ediyor. Ayrica deprem suresi de kamera kayıtlarına yansıyor. 38saniye olarak.... kime neyi neden yanlış anlatıyor medya... neden?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok ama çok geçmiş olsun. İyisinizdir inşallah. Rabbim böyle bir şeyi bir daha yasatmasin. Evet ben de 6.6 olduğunu ama doğrusunun hatta 7.1 olduğunu duydum ve bunu twitter da gördüm bazı uzmanların ölçüsüymüş. Az çok bir daha tekrarının olmaması dileğiyle.🙏

      Sil
  5. Bu konuyu blogumda ele alacagim... bizzat yaşayan biri olarak faydalı olacagimi düşünüyorum. Izmirliyim, izmirde yaşıyorum. Izmirlilere dil uzatanlara da yazıklar olsun hele böyle acı günlerimizde....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merakla bekliyorum. Yasayan birisi olarak sizin ağzınızdan duymak çok daha doğru olacaktır bu konuyu.

      Sil

Yorum Gönder

Yorumlarınızı ve isteklerinizi buradan bildirebilirsiniz.

Bu Blogdaki Popüler Yayınlar

MEYVELERİN KARAKTERLERE YANSIMASI, HANGİ MEYVE HANGİ KİŞİLİK ÖZELLİĞİNİ YANSITIR ? 🍒🍌🍉🍇

Herkese merhaba, çok eğlenceli ve tamamen kendimin bulduğu güzel bir içerikle karşınızdayım. Bugünkü yazımda sizlere bazı  meyvelerin hangi karakter ve kişilik özelliğini yansıttığını ve psikolojinizi nasıl anlattığını kendi düşüncelerim dahilinde anlatmaya çalışacağım. Umarım yazıyı keyifle okursunuz. Çünkü ben yazarken çok keyif aldım:) Hadi hazırsanız başlayalım. Bu arada bunlar benim tamamen kendi fikirlerim onuda belirtmek isterim. Ve bu fikirlere çevremdeki bu meyveyi seven insanları gözlemleyerek oluşturduğum fikirler olmakla birlikte bendeki izlenimleri aktardım notunu düşeyim. 1. ÇİLEK 🍓 Çilek severler bence çok sıcakkanlı ve samimi insanlardır. Daima insanları kırmazlar ve güler yüzlü davranırlar. Kolay kolay reddetmeyi sevmezler. Tatlı bir üsluba sahiptirler.Sohbetleri insanları alıp götürür. Ve kolay bir şekilde kendilerini sevdirirler. Biraz dağınık olabilirler. Ayrıca aşık olmayı çok severler. 2. MUZ 🍌 Muz severlerin kişilik ve karakter özellikleri...

ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ DOĞRU BİR ŞEKİLDE NASIL YAPILIR ? DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DURUMLAR NELERDİR ?

Herkese merhaba, blog sayfama hoş geldiniz. :) Güzel bir konuyla geldim. Aslında bu konu herkesi ilgilendirmesede zamanında hepimizi çok ilgilendirdi ve hala ilgilenenler ve ilgilenecek olanlarımız var. Ben bu yazıyı tercih döneminden haftalar önce yazıyorum ama yayınlanma olarak tercih dönemine denk getirmeye çalışacağım. O zaman hemen gelelim asıl konuya. Biliyorsunuz ki çok uzun sürelerce çalıştınız ve üniversite sınavına girdiniz. Aslında sizin için bitmiş gibi görünse de sonuç açıklanma evresi ve tercih evresi gibi insanın içini kemiren süreçler daha var. Ben en keyifli görünen ama bir o kadar da insanı terleten kısımdan bahsedeceğim yani tercih dönemi. Şimdi tercih nasıl yapılır ? daha doğrusu doğru tercih nasıl yapılır ? Nelere dikkat edilir ? elimden geldiğince geçen sene kendi yaşadığım deneyimler ve öğrendiklerim dahilinde kısaca bahsedeceğim. Üniversite& Bölüm Tercihi TERCİH DÖNEMİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKİLEN HUSUSLAR 1. SIRALAMAYI BAZ ALMALISINIZ ! İlk olarak yapmanız ...

YAKIN ARKADAŞTAN SEVGİLİ OLUR MU ?

 Herkese merhaba. Yeni bir blog yazısına hepiniz hoş geldiniz. Bugünkü konuyu çok yakın ve çok sevdiğim bir arkadaşım ona selam olsun :) az önce konuşurken farkında olmadan yazı konusu söyledi. Yani bu konuyu yazıp yazmamak arasında çok ikilemde kaldım ama neden yazmayayım ki bence hepimizin merak ettiği, fikir sahibi olduğu ve nasıl olur böyle bir şey ya diye düşündüğü bir konu olmuştur. O zaman bende kendi fikirlerimi beyan ederek yazıya giriş yapıyorum. :) ( Bu yazıyı neredeyse 3 ay önce yani 20 Eylülde yazmak için konuyu taslağa alıp bırakmışım ve yazmak mı? Hak getire. Taslaklarımı kontrol ederken bu konuyu gördüm ve bence artık devam edip yayınlamalıyım dedim). Yakın Arkadaş En yakın arkadaştan sevgili olur mu ? diye düşünüyoruz şimdi. Belki içinizden ne kadar iğrenç olur mu öyle şey ya ya da neden olmasın ki ne var bunda abartılıyor bu kadar diyenleriniz vardır.  Ben aslında şöyle ki her iki fikre katılıyorum ama şu şekilde katılıyorum. Daha detaylı düşünürsem insanları...

ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ BOZULDUĞUNDA SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE NASIL GERİ DÜZELİR ? 👫

Herkese merhaba 😊 Arkadaşlık bağı  Bugün hepimizin ya da genelimizin ortak durumu olan arkadaşlık konusuna değinmek istedim. Biliyorsunuz ki arkadaşlar herkes için vazgeçilemez bir durumdur. İnsanlar daima çevrelerinde, sosyal yaşantılarında, kültürel ortamlarda ya da yaşadığı her ortamda birbirleriyle iletişim kurma gereği duymaktadırlar. Çünkü insanlar birbirleriyle daima ilişki içerisinde olarak yaşamlarını devam ettirme gereği duyarlar. Bu da hayatın bir kanunu ve insanların bir ihtiyacıdır. Tabi her şey oldu farz edelim, arkadaş veya arkadaşlarımızı bulduk ve bir şekilde ortamımızı oluşturduk. Şimdi en merak edilen uzun sürecek ve sabırla birlikte her duygunun harmanlanacağı kısma gelelim. Arkadaşlık, dostluk bu dünyadaki en güzel şeylerden biridir. Kimi zaman arkadaş olarak başladığın yola artık dost ve en üst duyguyu yani güveni kazandığında kardeşlik duygusunu kazanmış ve birbirinize o şekilde davranmaya başlamışsınızdır. Aile olmuş ve her daim yediğiniz, içtiğin...

GELİN SOHBET EDELİM #1

Selam nabersiniz? umarım iyisinizdir ben iyiyim idare ediyorum diyeyim daha doğrusu. Canım çok sıkıldı ve sohbet yazısı oluşturayım dedim. Hatta bunu ilk yazı şeklinde başlatıp belirli bir sırayla bazı günlerde -CANIM İSTEDİĞİNDE YANİ- #gelinsohbetedelim başlığı altında içimi de dökerek belki de yazıyı okuyup kendini açmak isteyenleri de dinleyerek sohbet etmiş olacağım. Çok uzun olmayacak zaten kısa ve öz:)       Sohbet #1 Giriş faslını da yaptıktan sonra bahsedeyim biraz şu aralar neler yapıyorum. İlk olarak mezun olduğumu belirtmek isterim. Pdr ' yi bitirdim ve artık 4 yıllık üniversite hayatımı tamamlamış oldum. Kepimi de attım rahatladım açıkçası:)))) Tabii biraz burukluk da var içimde artık öğrenci olmamak, sevdiğin insanlardan uzağa gitmek. Mersin'de üniversiteyi okuduğum için ve çoğu sevdiğim arkadaşlarımla da başka şehirlerde yaşadığım için ayrı kaldık tabii. Telefondan iletişimdeyiz sürekli ama yüz yüze olduğu keyfini vermiyor hak verirsiniz ki. Bu açıdan biraz ...