Düşünüyorum da neden bazen bizler bir girdabın içinde sürekli dolanıp duruyoruz. Neden bizlere iyi gelmeyen şeylerle yaşamaya diretiyoruz kendimizi. Kazancımız ne belki de bunca kayıp varken... Batmak üzere veya batan bir gemideyiz. Gemi suların sığlarına doğru gidiyor ama sırf o gemide yaşadık, anılarımız var ve emek verdik diye gemiyi bırakamıyoruz. Oysa ki gemi battı ve sen içinde batanla birlikte onu bırakman gerektiğinin farkında olarak ayrılmıyorsun ondan. Evet konunun gemiyle ve batmasıyla bir alakası yok. Konu sensin konu benim. Konu bizim vazgeçmediklerimiz, alışkanlıklarımız, kendimizi belki de hiçe sayarak önümüze koyduklarımız ve kaybolduklarımız. Kendimden yola çıkarakta bu yazıda kısaca buna değinmek istiyorum. Çok seviyorum, çok değer veriyorum ve evet çok EMEK verdim. ama sonuç bana iyi gelmiyor ve başka bir sonuç bırakamıyorum. Farkında mısın iki türlüsü de sadece bana zarar veriyor. Acı olan da bu farkında olmak. Bazen farkında olmak olan şeyden daha ...
Selam. Gece Yarısı Kütüphanesi Bir kitap yorumu ile yine burdayım. Sanırım burası benim kafayı dağıttığım ya da topladığım, içimi döktüğüm, canımın istediğinde doğaçlama uğradığım bir yer oldu artık. Eskisi gibi düzenli yazılar girmek haliyle benim için yorucu ve zor. Gerek yazı konusu gerek sosyal yaşam gerekse eğitim hayatı bazen de tembelliğimden burayı dopdolu bir şekilde kullanmak ne yazık ki benim için çok zor ama işin şu tarafından da bakıyorum en azından hiç yazmamamdan daha iyidir diye. Hem girip blog yazıları hala okuyorum, yazılarımın okunma oranına hala bakıyorum sadece yazı yazmaya çok vaktim olmuyor. Neyse çok fazla konuştum ben yine bugün kü konumuza geçelim. Kitabımız "Gece Yarısı Kütüphanesi" . Bu kitabı neredeyse bir yıldır falan okumak istiyordum. Geçen haftalarda okudum ve bitirdim. Beklentim inanılmaz yüksekti ki kitap bu beklentimi fazlasıyla karşıladı. Kitabımızın ana karakteri Nora Seed. Nora son derece melankolik, yalnız olduğunu düşünen ve yaşamın...